- Bismillah. Öperek Sungur Abinin Kalbini. -
Oturdum... Şimdi ben bir ateşle oynuyorum. Zemherisiyle yakan. Aleviyle kalaylayan. Ruhuma giydirilen su bu. Ve göğsüme oturan tandır.
Oturdum... Şimdi ben bir ateşle oynuyorum.Yanık bir yüreği dağlıyorum Gelincik Dağında. Ey Hâlim’in al tülü. Öyle ki sudan da şifalı. Öyle ki daha fazla yarayı yıkayan.
Od. Nar. Nar büyüsü. Küren ağacı. Kızılcık. Ateş gülü. Ezberlenen ayin. Dönüşün.... Dönüşün ne güzel Mevlevî. İçte bir yangın tatbikatı sanki.
Ateşbaz... Dinle ateşle oynayan. Cinleri cüz cüz dağıtan, sonra da onlardan bir kitap yapan ateş hafızı dinle. Dinle de öyle zikret ateşin diliyle. Belki mayhoş elmalar sarhoş etmez artık erkekleri. Erkekler ki yağız. Erkekler ki güneş yanığı göğüsleri. Erkekler ki yangın yeri gözleri...
Oturdum... Şimdi ben ateşin sesini dinliyorum. Çıtır çıtır ses veriyor ney dilinde. O sesle dönüyor dünya. O sesle dönüyor Zerdüşt Nirvana’dan. Bir de bir İbrahim tütüyor söyleminden. Bak, duman dumanZübeyirler, Sungurlar, Tahiriler tütüyor Barla’nın şiirlerinden. Bak, şiirler bir başka yakıyor insanı. Bak, şiirin yattığı yerde bitmiyor hiçbir şarkı.
Oturdum... Şimdi ben bir şiir yazıyorum “beni yak, beni yak” diyen. Ben ki bir türkü bile yakmamışken bir kıza. Ben ki, bir şiir bile yazılmamışken kendisine.
Ey Hâlim! Şimdi n’ola benim halim.
Ey “Ya Hâlim! Ya Hâlim!” diye zikreden hafız! Şimdi kim hıfzede beni bu ateşten...
Ey ateşi şiir bahçesi eyleyen İbrahim! Şimdi beni kim ata ateşlere...
Ey Ziverleri, Zübeyirler, eyleyen Barla! Şimdi beni kim götüre Barlalara…
Ey Mustafaları, Sungurlar eyleyen Barla! Şimdi Mustafa ORAL’ı kim Mustafa Sungurlar eyleye…