Türkiye, demokratikleşme yolundaki adımları birer birer atarken; Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde darbeci zihniyetin yetişmesine ortam hazırlayan askeri okulların yapısının artık değiştirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Geçtiğimiz yıllara göre; siyasetle arasına set çeken TSK'nın bu tutumu millet tarafından takdir edilirken, TSK bünyesinde darbeci zihniyetin yetişmesine ortam hazırlayan Harp Akademileri ve Askeri Liselerin yapısıyla müfredatının değiştirilmesi gerektiğine işaret ediliyor.
“HARP OKULLARI MEB'E HARP AKADEMİLERİ YÖK'E BAĞLANMALI”
Tevhid-i Tedrisat Kanunu kapsamında eğitim, bütün Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarca yürütülürken, askeri okullar ise Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı durumda. Müfredatı ve ders kitabı içeriklerinin Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde oluşturulması sebebiyle kapalı kutuyu andıran askeri okullara öğrenci alımında da benzer sıkıntılar yaşanıyor. TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde askeri okullardan atılan öğrencilerin durumunu araştırmak için kurulan alt komisyonun başkanı AK Parti Bursa Milletvekili İsmail Aydın, harp okullarının Milli Eğitim Bakanlığı'na, Harp Akademileri'nin de YÖK'e bağlanması gerektiğini belirterek, “Bu okullar yine Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde olsun ancak denetim açısından Milli Eğitim ve YÖK'e bağlı olmaları gerekir” teklifinde bulunmuştu. Akit'e konuşan uzmanlar ve akademisyenler hem bu öneriye destek verdi hem de askeri okulların MEB denetimi dışında olmasından kaynaklanan sıkıntılara dikkat çekti.
“YÖK VE MEB, ASKERİ OKULLAR MÜDÜRLÜĞÜ KURMALI”
Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Başkanı Prof.Dr. Nevzat Tarhan, askeri okulların bugünkü durumunun Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na aykırı olduğuna işaret ederek, “Şu anda askeri okullarda; tedrisat noktasında MEB'e uygun davranılıyor fakat denetlenmesi yok. Bu okulları MEB denetlemiyor. Harp Akademileri YÖK'e, askeri liseler de MEB'e bağlanmalı. YÖK ve MEB'de askeri okullarla ilgili müdürlük ihdas edilmesi gerekiyor. Denetleme sistemi özerk olunca askeri okullar ayrı bir cumhuriyet gibi hareket ediyor. Bu da eğitimin tek elden olması kuralına aykırı... Öğrenci alma standardından, öğrencilerin yetişmesine kadar bir dizi çift başlılık yaşanıyor. Söz konusu çift başlılık yapılabilecek yeni bir düzenlemeyle giderilmelidir” dedi.
ÖZER: ASKERİ OKULLARIN ZİHNİYETİ DEĞİŞMELİ
Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer de yaptığı açıklamada, “Bu okulların statüsü, Türkiye'nin normalleşmesi ve vesayetin kaldırılması bakımından çok önemlidir. Tarım Bakanlığı'na, Ulaştırma Bakanlığı ve diğer bakanlıklara bağlı olarak kurulan pek çok okulun yönetimi Milli Eğitim Bakanlığı'na bırakılmasına rağmen Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı askeri okulların eğitimi bugüne kadar MEB'e bir türlü verilmedi. Eğer eğitimin tek elden yürütülmesi gerekiyorsa bu durumun askeri okullar için de geçerli olması gerekiyor” diye konuştu. Askeri okullardaki zihniyetin acilen değişmesi gerektiğini kaydeden Özer, “Mesela sıkça askeri okullarda ‘demokrasi dersi' konulması konuşuluyor. Fakat okulların MEB'e bağlanması noktasında bir adım atılmazsa demokrasi dersi konması bile bir işe yaramaz. Adına demokrasi dersi deyip içerikte çok farklı noktalara çekebilir. Zihniyet noktasında adım atılmalıdır” şeklinde konuştu.
“İHL NASIL BAĞLIYSA ASKERİ OKULLAR DA ÖYLE OLMALI”
1974-78 yılları arasında Kara Harp Okulları'nda ders veren Milli Eğitim eski Bakanı Hasan Celal Güzel de Harp Okullarının yapısının acilen değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun da yanlışlıklarla dolu olduğunu söyleyen Güzel, “Tevhid-i Tedirsat Kanunu'nu bir eğitim planlamacısı ve eski bir MEB Bakanı olarak demode bir kanun olarak görüyorum. Bu kanun metruk haldedir... İnkılap kanunları 1982 Anayasası'nın 174'üncü maddesinin 1. Fıkrası'nda yer alan Tevhid-i Tedrisat Kanunu değişmezlik zırhına alınmıştır. 1925'teki bir kanunu şimdiye uygularsanız size gülerler, bu çok komik bir iştir. Kanunun takvimi bile 1340 tarihli Hicri takvim...” şeklinde konuştu.
EĞİTİM BİRLİĞİNİ ASKEKİ OKULLAR DELİYOR
“Daha Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun çıktığı zamanlarda İmam-Hatipler'in yetiştirildiği okullar da kuruldu ve tevhid-i tedrisat sistemine bağlandı. Ama bunun benzeri olan askeri okullar sistemin dışında tutuldu. Zaten sonrasında MEB bütün okulların sorumlusuyken Sağlık Bakanlığı Sağlık Kolejleri, Tapu Kadastro Müdürlüğü bile lise kurdu. Ama esasında delen askeri okullardır” diyen Eski MEB Bakanı Hasan Celal Güzel, şu değerlendirmede bulundu: “Bu okullarda başta demokrasi dersi olmak üzere halkın değer yargılarına uygun eğitim verilemiyor. Harp Okulu'nda öğretmenlik yaptığım dönemde buna yakından şahitlik ettim. İlla MEB'e bağlanması gerektiği düşüncesinde değilim. Ama TSK bünyesinde kalsa bile müfredatının denetlenmesi gerekiyor. İşin uzmanlık tarafı askerlere bırakarak, kitapların uzmanlar tarafından hazırlanıp denetlenmesi gerekiyor. Malesef 60 darbesinden sonra bu okullara giren gençler, nihai hedeflerini Genelkurmay Başkanlığı olarak değil Cumhurbaşkanlığı koltuğu olarak kurguladılar.”
HACIMUSTAFAOĞULLARI: ASKERİ OKULLARIN EĞİTİMİ İYİ, YAPISI KÖTÜ
Emekli Binbaşı Mustafa Hacımustafaoğulları, mevcut durumun askeri okullarda verilen eğitimi gölgelediğine işaret etti. Silahlı Kuvvetler'deki eğitimin kesinlikle Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları tarafından denetlenmesi gerektiğini kaydeden Hacımustafaoğulları, şunları kaydetti: “Denetimden uzak bir şekilde eğitim veren bu okullarda maalesef darbeci nesiller yetişmektedir. Silahlı Kuvvetler içinde halen darbeci bir damar vardır. Konjonktür uygun olmadığı için hal-i hazırda ortaya çıkamıyor. Harp Okulu'na öğrenciler kaydolur, eğitimleri boyunca 58 kadar ders alır ama bütün bu dersler maalesef zihin yıkama havasında geçer. Askeri okullarımızda mühendislik düzeyinde çok kaliteli bir eğitim verilmesine rağmen teftiş noktasında yanlışlıklar olduğu için çok sıkıntı yaşanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni Akit