Sağlık Bakanlığı, uzman hekimlerin katkısıyla hazırlanan, madde kullanım bozukluklarının tanı, tedavi ve izleminde standart oluşturulmasının amaçlandığı Alkol ve Madde Kullanım Bozuklukları Tedavi ve İzlem Klinik Protokolü'nü yayımladı.
Hafif, orta şiddette veya yatarak tedaviyi gerektiren bağımlılıklara yönelik tanı, tedavi süreçlerinin detaylı olarak ele alındığı klinik protokolde, alkol yoksunluğunda ayaktan tedavi edilen hastaların ilk hafta, haftada en az 2 kez ve ardından da uygun sıklıkta muayeneye çağrılması ayrıca tedavi süreciyle ilgili hasta yakınlarının da bilgilendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Yatarak tedavi görmesine karar verilen orta ve şiddetli Alkol Yoksunluğu Sendromu (AYS) bulunan hastaların ise her gün 1-4 saatte bir değerlendirilmesi, fiziksel ve ruhsal durumlarının, uyku düzenlerinin takip edilmesi önerileri klinik protokolde yer aldı.
"Hastaların tekrar başlama riski yaşam boyu devam ediyor"
Alkol Kullanım Bozukluğu tanılı hastaların uzun süre alkol tüketmelerine bağlı olarak tekrar alkol kullanmaya başlama risklerinin de ömür boyu devam ettiğine dikkat çekilen protokolde, şu önerilerde bulunuldu:
"Alkol Kullanım Bozukluğunda depreşmelerin (nüksetme) sıklıkla ayıklığın ilk 1 yılında, özellikle de ilk 6 ay içerisinde gerçekleştiği değerlendirildiğinde, arındırma tedavisinden sonra depreşmeyi önlemeye yönelik tedavilerin önemi artmaktadır. Bu sebeple arındırma sonrasında ilaç ve diğer psikososyal tedavi seçeneklerinin bulunduğu bir tedavi planı mutlaka yapılmalıdır. Arındırma sonrası uygulanacak olan ilaç tedavilerinin amacı hastaların tekrar alkol kullanmadan ayıklığın sürdürülmesi ve psikososyal işlevselliğin arttırılmasıdır."
Protokolde, bu çerçevede hasta ile birlikte bir tedavi hedefi belirlenmesinin, ilaç tedavisi başlanan hastalara da yan etkiler, tedavi uyumu ve depreşme işaretleri açısından düzenli aralıklarla kontrol randevuları planlanmasının önemine işaret edildi.
"Uyuşturucu bağımlılığı tedavisinde psikiyatrik destek gerekli"
Uyuşturucu madde bağımlılığında ise yaklaşık 3 hafta süresince her gün bu tip maddeleri kullanan hastalarda tedavinin gerektiği aktarılan protokolde, arındırma dönemi tedavisiyle birlikte psikiyatrik desteğin de verilmesi, hasta ve yakınlarının tedavi süreçleri hakkında bilgilendirilmesinin önemi vurgulandı.
Ayrıca uyarıcı madde etkisinde ve yoksunluğunda tedavi merkezlerine başvuran hastalara, sakin ve güven verici şekilde yaklaşılması, kendisine zarar verme riskinin en aza indirilmesi, yaşamakta olduğu durumun ve uygulanacak tedavinin açıkça anlatılması önerilerinde bulunuldu.
Protokoldeki bilgilere göre, uyarıcı madde bağımlılığında yoksunluk belirtileri genellikle son madde kullanımından 2-4 gün içinde ortaya çıkıyor, 7-10 günde artarak ilerliyor ve sonraki 2-3 haftada şiddeti azalarak sona eriyor. Ancak uyarıcı maddeyi kesmeye bağlı anksiyete gibi sıkıntılar 10 haftaya kadar uzayabiliyor.
Bu tip hastalarda yoksunluk tedavisinin en az 3 hafta sürmesi ve ardından uzun süreli düzenli takibin yapılması gerekiyor.
Tütün bağımlılığının tedavisinde "5Ö modeli" önerisi
Nikotin kullanım bozukluğu tedavi ve izlemine ilişkin bilgilerin de yer aldığı klinik protokolde, hekimlere sigara bırakma tedavisinde "öğren, öner, ölç, önderlik et ve örgütle" kelimelerinden oluşan "5Ö Modeli"ni uygulamaları önerildi.
Buna göre, öncelikle günlük ve yıllık sigara kullanımı bilgileri alınan hastaya, sigarayı bırakmaya yönelik tavsiye niteliğinde konuşmalar yapılması, sigara bırakmaya hazır olup olmadığının değerlendirilmesi gerekiyor.
Sigarayı bırakmaya hazır veya istekli olmayanlarla motivasyonel görüşmeler planlanması, bırakmak isteyenlere ise gerektiğinde ilaç, nikotin bandı ve nikotin sakızı gibi uygulamaları da içine alan tedavi planlarının yapılması da protokolde detaylı olarak aktarıldı.
aa