Ayetin meali şöyledir:
“Şüphesiz inkâra saplananları ister uyar ister uyarma onlar için birdir, imana gelmezler.” (Bakara, 2/6)
Bu ayetin belli bazı kâfirler hakkında indiğini biz değil, müfessirler söylüyor. (bk. Taberi, Semarkandi, Zemahşeri, Razi, Beydavi, Kurtubi, İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri)
Bu konuyu şöyle açıklayabiliriz:
a) Bu ayetin manası yalnız bilinen bazı kâfirlere tahsis edilmezse, bu takdirde hiç bir kâfirin bu ayetten sonra iman etmemiş olması gerekir. Bu ise, saadet asrında binlerce kâfirin iman ettiği bilinen gerçeğe aykırıdır.
b) Ayetin başında yer alan “ellezine” ism-i mevsulun başında bulunan “elif-lam” edatı ya istiğrak/cins/umum, ya da ahd-i harici/belirleyici/tarif edici manasına gelir. Burada yukarıda belirttiğimiz gerekçeden dolayı, bu edatın belli bazı kâfirlere işaret etmek üzere kullanıldığı kabul edilmiştir.
Bu edatı umum kâfirler için olabileceğini söyleyen alimler de bunun bütün kâfirler için değil, Allah’ın iman etmeyeceklerini bildiği kimseler olduğunu söylemişlerdir.
c) Bize göre bu görüş yanlıştır. Çünkü bir yandan manayı “bütün kâfirler”e tahmil ettikten sonra, onlardan bazılarını istisna etmek makul değildir.
d) Bu ayette bizzat Hz. Peygambere hitaben bu kâfirlerin imana gelmeyecekleri belirtilmiştir. Öyleyse bu kâfirlerin Hz. Peygamber devrinde var olan kimseler olmaları gerekir.
Ayrıca, bu ayette Hz. Peygamberin iman etmeyenler konusunda çok hassas davrandığı ve üzüldüğü için, Allah tarafından kendisine teselli bağlamında “o kimselerin iman etmeyeceği..” bildirilmiştir.
e) Ne Hz. Peygamber döneminde ne de kıyamete kadar “kâfirlerden kimsenin imana gelmeyeceği” hükmünü vermek doğru değildir. Çünkü realiteler buna imkân vermez..
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet