Arılar sayesinde çileklerde sıkça görülen biyolojik hastalıklar giderilerek, üretimde artış sağlanıyor. Erzincan Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında, çilek hasadına başlandı ve geçen yıllara oranla hasatta büyük artış sağlandı.
Avrupa Birliği (AB) tarafından desteklenen 'Organik Bitki Yetiştiriciliği Sisteminde Hedeflenmiş Hassas Biyo kontrol ve Tozlanmanın Arttırılması' projesi kapsamında yürütülen 'Bal Arılarının Bitki Hastalıkları ile Biyolojik Mücadele Kullanımı' çalışması Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 7 ülkede devam ediyor. Bal arılarının tozlanma ve taşımacılık yapmasından istifade edilerek, organik tarımın gelişmesi, kaliteli ürün ve verim kaybının azalmaması için Erzincan Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar olumlu sonuç veriyor.
Çilekler üzerinde yapılan çalışmada, bal arıları kullanılarak çilek çiçeklerinde oluşan kurşuni küf hastalığı gideriliyor. Çilek bahçesinin bulunduğu alana konulan arı kovanına özel bir düzenek yapıldı. Arıların kovana giriş ve çıkışlarında biyolojik etmenlere dokunması sağlanıyor. Bal arıları biyolojik etmenleri çiçeklerin üzerine bırakarak, çileklerde görülen hastalığın önüne geçiliyor.
BAL ARILARININ TAŞIMACILIĞINDAN FAYDALANILIYOR
Bal arılarının taşımacılığından faydalanılarak yürütülen çalışma olumlu sonuç veriyor. Açık alanda yürütülen çalışmalarda, çilek verimi geçen yıllara oranla büyük oranda artış sağlarken, bunun yanı sıra kaliteli ürün elde ediliyor. Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Müdürü Birol Karadoğan, müdürlüğe ait bin 500 metrekare alanda projenin yürütüldüğünü vurguladı. Açık alanda bulunan çilekler ile arıların ulaşamadığı, tül ile kapalı bulunan bölgede çilek veriminde farklılıkların olduğunu söyleyen Karadoğan, "Bu projede 7 ülke ortak çalışma yapmaktadır. Bunlardan birisi Türkiye ve Türkiye'de de Erzincan Bahçe Kültürleri olarak bu projeyi yürütmekteyiz. Bu projemizdeki temel amaç, bal arılarının bitki hastalıklarında biyolojik mücadele imkanlarından faydalanmak. Biz de bu bal arılarının taşımacılığından faydalanarak diyelim, bitkilerde tozlanma ve bunun yanında da özellikle kurşuni küf dediğimiz hastalığa karşı mücadelede faydalanmaktayız. Biz kovanlarının önüne bakteri, fungus ve virüs biyolojik etmenlerini koyuyoruz. Bunları uçuşları sayesinde çileklere bulaştırıp, biz entomovektör diyoruz buna, bu taşımacılıktan faydalanılarak bitkilerde oluşacak hastalık ve zararlılarla biyolojik mücadele yapmayı amaçlıyoruz. Bir nevi ilaçlama etkisi oluşturuyor. Tozlanmayı da bu sayede artırdığında ürün artışı ve kalitede de ciddi ilerlemeler sağlıyor." dedi.
ORGANİK TARIMA DESTEK VERECEKTİR
Proje Koordinatörü ve Ziraat Mühendisi Serdar Tuncel, şöyle dedi: "Bu proje, organik tarıma ayrıca destek vermektedir. Organik tarımda kullanılacak ve araştırmak amacıyla, projemiz geçen sene kabul edildi ve bu sene verimler alınmaya başlanmıştır. Bal arılarından faydalanılarak biyolojik mücadele etmenleri, arılar çiçeklere gittiği zaman çiçeklere etmenleri bulaştırıyor ve hastalığın ilerlemesini engelliyor. Ülkemizde son zamanlarda yaygınlaşan organik tarıma bir destek olacaktır eğer sonuçları olumlu olursa. Bu projemiz önümüzdeki sene bitecektir. Şu ana kadar yaptığımız gözlemlerimizde, açıktaki biyolojik mücadele etmenlerin bulaştığı çiçeklerde hastalık yoktur, verim yüksektir. Tül kafeslerinin içinde bulunan çilek çiçeklerinde verim daha düşük, çiçek başına verim aldığımızda daha düşük olduğunu şu ana kadar tespit etmiş durumdayız."
Cihan