BALIK ADAMLAR
Bir sen bir de genç adam kızgın kumsalda yürüyorsunuz.
Ayaklar
çıplak baslarda yeşil sarıklar
Bu kaçıncı yenilgi sonrası diye soruyorsunuz birbirinize
Bu kaçıncı eğilmiş baslar..
Bu kaçıncı son yangın.. Bu kaçıncı..
Elindeki sepeti gösteriyorsun.. Tuzlanmış balık, biraz su, biraz
ekmek ve zeytin.
Aç mısın diye soruyorsun genç adama. Elindeki kılıcı yere sürterek
biraz diyor ama dayanabilirim.
Bir Kaya'nın dibine gelince uyuyakalıyorsunuz. Açlığı uykuyla
avutuyorsunuz.
Ardından göz çapaklarına aldırmadan yola koyuluyorsunuz.
Yol açlığı büyütüyor. Sepete yaslanıp oturuyorsun. Ekmek ve suyu
alıyorsun biraz da zeytin son kalan.
Balık yok! diyorsun hayretle.
Eveet! diyor delikanlı, rüyamda balığın canlanıp önce tuzlarından
silkindiğini sonra da denize atladığını görmüştüm. Kayalık dibine
doğru koşarak varıyorsunuz.
Sizi bir müjdenin kolları gibi yakalıyor deniz.
Silkiniyorsunuz önce.
Haykırıyorsunuz: Musa ve Harun’un Rabb'ine.
Deniz açılıyor, yol buluyorsunuz.
Nice zaman sonra sizi buluyorlar: Firavun kucağınızda.
SABAH VAKTİ
Sabah olduğunda dünya yüzünü temizlemek için doğruldu. Dağları
üzerinden attı. Çıplak kalınca mağaralar ortaya çıktı. Bir sağa,
bir sola dönüp uyuyan gençler o anda yerlerinden fırladılar. Biri
dedi bir saattir buradayız diğeri beş saat öbürü günlerdir
buradayızdır dediler. Hepsi de yanıldılar. Açıkça yüzlerine
baktılar. Yüzyıldan fazla geçmişti ve artık sabahtan başka bir
vakit kalmamıştı.
GİZLİ TANIK
Tüm geride bıraktıklarım adına sunuyorum sana esenlik ve
bağlılığımı dedi bir mızrak boyu ötede, minnet sana yücelik
sanadır.
Kabuldür buyurdu, ilk yarattığım zerre ilk hareket ilk çekim ilk
yüzüm.. seni ve ardından izleyip gelenleri her şeyi kuşatan rahmet
ve bereketimle selamlıyorum. Gizli kapılar artık sana açıktır.
Peki ardımdakiler dedi.
Senden sonrasına da.. Buyurdu.. İzlerini silmeyeceğim... Her gece
ışıklı kandillerle bu izleri aydınlatacağım. Her adımına bir
Yıldız dikeceğim. Her yıldıza bir rota çizeceğim. Seni seven
her yüreğe bu yolu gösteren bir sözlük takacağım. Her harfine
bir ipucu her ipin ucuna bir kutup asacağım. Her gün çağrım
yinelenecektir. Göklere açacağım her yolun basında bekliyor
olacağım. Ben hep en yakınım sen ise en uzak olansın. Her ikinin
arası sonsuzdur. Ben tek olanım. Şimdi her şey arkandadır sen ve ben
bir de aramızda sonsuz bir mızrak boyu. Tanıklığın kabul
edilmiştir. Sınırdan bir ses de bu tanıklığa tanıktır. İste
anahtar budur.