Bangladeş’te İslami eğitim veren çeşitli kurumlardan gelip İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın tertiplediği Risale-i Nur Eğitim Programları'na katılan yirmi kadar ilim adamı ve medrese hocalarına, İİKV'de icra edilen bir merasimle eğitim sertifikaları verildi.
İhsan Kasım Salihi'nin nezaretinde icra edilen bir haftalık Risale-i Nur Eğitim Programı'nda; çeşitli imani mevzuların yanında Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin meslek ve meşrebi ile alakalı müzakereler de yapıldı. Program kapsamında katılımcılarla birlikte İstanbul’daki önemli dini, tarihi ve kültürel mekânlar da gezildi.
Merasim, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladıktan sonra İİKV İcra Kurulu Başkanı Said Yüce'nin misafirlere yaptığı konuşmayla devam etti. Said Yüce, konuşmasında Bangladeşli âlimlerin İstanbul’u ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti ve kardeş halklar olarak 'ilmi ve dini ortak faaliyetler' gerçekleştirmenin önem ve zaruretinden söz etti.
Üstadın müjdesi gerçekleşiyor
İİKV'nin Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Fırıncı Ağabey ise Bangladeşli ulemanın Risale-i Nur’a gösterdiği bu samimi alakanın, ülkeleri için ne kadar ehemmiyetli olduğunu ifade etti. Konuşmasında Üstad Hazretleri'nden bir hatırayı da nakleden Mehmed Fırıncı şunları söyledi:
"İstanbul’da Gençlik Rehberi Mahkemesi'nin beraatla neticelenmesinden sonra, Emirdağı’nda ikamet eden Üstad’ı ziyarete gitmiştim.
Onun o zaman bir olan Pakistan ve Bangladeş’ten gelen tebriklerden ziyadesiyle memnun kaldığını ve oradaki talebelerinin muazzam çokluğundan bahsettiğini duydum. Ve bugün gerçekleşen bu eğitim programları, Üstad’ın müjdesinin gerçekleştiğini gösteriyor."
Sertifika merasimi, programın eğitim kadrosunda görev alan Arapça Mütercim İhsan Kasım Salihi ile Dr. Ma’mun Jerrar'ın kısa konuşmalarından sonra; katılımcıların intibaları ile devam etti. Merasimin sonunda katılımcılara sertifika ve hediyeleri Mehmet Fırıncı Ağabey tarafından takdim edildi. Risale-i Nur Eğitim Programı'na gelen katılımcılardan bazılarının intibaları ise şöyle:
UBAIDUR RAHMAN KHAN (Bangladeş İnkılap Gazetesi Editörü)
"Bizi davet edip misafir eden siz kardeşlerimize çok teşekkür ediyoruz. İstanbul İlim ve Kültür Vakfı çalışanlarına çok teşekkür ediyoruz. Kendimizi sizlerin arasında olmaktan ötürü bahtiyar hissediyoruz. Üstad Said Nursi'ye ulaşamadık ama Üstad’a arkadaşlık eden ve talebesi olma şerefine nail olan Mehmet Fırıncı Ağabeyi görerek Üstad'ın maneviyatını hissettik.
Bangladeş'e İslamiyet sahabeler döneminde gelmiş olsa bile, ilk İslami devlet 1203 yılında Türk bir komutan olan Bahtiyar Kilci tarafından kuruldu. Bu nedenle Bangladeş Müslümanlarının yanında Türklerin çok önemli bir yeri vardır. Türkler İslam tarihinde çok önemli yer almıştır. Biz de Türklerle imani bir irtibat olan bu bağımız sebebiyle siz Türkleri çok yakından takip ediyoruz, sizi üzen bizi de üzüyor, sizi mesrur eden bizi de mesrur ediyor.
Bizler Bangladeş gençliğinin şu an içinden geçtiği bunalımlı ve manen hastalıklı sürecini siz Nur talebeleri tarafından tecrübe edildiği gibi Risale-i Nur'un yardımıyla tedavi etmek istiyoruz."
MOHAMMAD MIZANUR RAHMAN (Şeyh Zekeriya İslam Araştırmaları Merkezi)
"Bu mübarek ülkeyi ve siz mübarek kardeşlerimizi ziyaret etmemiz bizi ziyadesiyle mesrur etti.
İmani bir hizmetin yapıldığı bu kurumda dile getirmemiz gereken en önemli nokta bizim gençlerimizin Risale-i Nura ihtiyacı olduğudur.
Siz Türklerde Fatih Sultan Mehmet başta olmak üzere sair Osmanlı Devleti halifeleri ve Mevlana Celaleddin Rumi, Şemsi Tebrizi, Bedüzzaman Said Nursi gibi büyük maneviyat sultanları takdire şayan iman hizmetlerini ifa etmişler. Bu büyük zatların imana ve İslam’a yapmış olduğu hizmetler çok büyüktür.
SHABBIR AHMED MOMTAZI (Cemiyet'ül Müderrisin Temsilcisi )
"Siz kıymetli kardeşlerimi ve özellikle Mehmet Fırıncı Ağabey'i canı gönülden selamlıyorum. Biz Bangladeşlilerde, siz Türklere karşı aşk derecesinde bir muhabbet var. Biz Türkiye ve Türkler hakkında okul müfredatımızda çok güzel bir şekilde eğitim veriyoruz.
Türkiye ve Bangladeş, İslamiyet çatısı başta olmak üzere tarihi ve dini birçok konuda ortak paydaları paylaşıyor.
Bangladeş'in çeşitli medreselerinden gelen bizler Türkiye'de gençlerin imanının muhafazasında Risale-i Nur'un çok önemli bir yeri olduğunu müşahede ettik. Bizim gençlerimizin de bu imani hakikatlere ihtiyacı var.
Bu güzel misafirperverliğiniz için sizlere çok teşekkür ediyoruz."