Risale Haber-Haber Merkezi
Tarihçi-Yazar Murat Bardakçı, "Ben, Ayasofya’nın ibadete açılmasına taraftarım! Sebep mi? Ayasofya fethin en mühim sembollerinden biridir, üstelik “kılıç hakkı”dır" dedi.
Ben, Ayasofya’nın ibadete açılmasına taraftarım!
Anayasa Mahkemesi'nin Ayasofya hakkındaki kararını değerlendiren Bardakçı, HaberTürk'teki yazısında "Seneledir devam eden bu hukukî mücadelenin son neticesi dün belli oldu ve başvuruyu Anayasa Mahkemesi de reddetti… Senelerden buyana, her bahsi geçtiğinde açıkaçık söylerim: Ben, Ayasofya’nın ibadete açılmasına taraftarım! Sebep mi? Ayasofya fethin en mühim sembollerinden biridir, üstelik “kılıç hakkı”dır, yani bizde fetih sırasında yürürlükte bulunan İslâm Hukuku’nun fethedilen şehrin fatihlerine camiye çevirme hakkı verdiği en büyük ibadethanedir ve beşyüz seneye yakın cami olarak kullanılmıştır! Bundan 84 sene öncesinin siyasî ve milletlerarası şartları neticesinde ibadete kapatılıp müze haline getirilen böyle kadîm bir ibadethanenin hâlâ müze olarak kalmasını gönlüm işte bu yüzden istemiyor" ifadelerini kullandı.
"Sultanahmed Camii’nde kılsınlar"cılara cevap
Bardakçı, “İstanbul’da şu kadar bin cami var, bunların sanki tamamı doluyor, meselâ Ayasofya’nın iki adım ötesindeki Sultanahmed Camii’nde bile namaz kılmak isteyenler yer bulamıyorlar mı ki Ayasofya’nın da ibadete açılması isteniyor?” sorusunu ise şöyle cevapladı:
"Ayasofya, İstanbul’un önem bakımından ilk sıradaki camiidir; zira demin de söyledim, fethin sembolü ve daha da önemlisi “kılıç hakkı”dır! Sultanahmed yahut başka bir cami istediği kadar tarihî ve güzel olsun, bu yüzden Ayasofya ile mukayese edilemez!
Ayasofya’nın ibadete tekrar açılmasının ne kadar müşkül olduğunun, üstelik gündeme ciddî şekilde gelmesinin bile bize karşı asırlar boyunca asla muhabbet hissetmemiş olanları, en başta da Yunanistan’ı nasıl ayağa kaldıracağının ve ne büyük dertlerle uğraşmak zorunda kalacağımızın tabii ki farkındayım ama söyledim ya: Beş asır boyunca cami olarak kullanılan böylesine önemli bir mekânın ibadete kapalı olmasını gönül bir türlü istemiyor!
Anayasa Mahkemesi’nin kararı işte bu güçlük yüzünden aslında hiç de şaşırtıcı olmadı. Ama mahkeme bu kararın tam aksini verse, meselâ başlangıç kabilinden de olsa Ayasofya’nın tamamında değil ama bir bölümünde açıkça namaz kılınabileceğine hükmetse idi tarihe “Mahkemenin şimdiye kadar verdiği en önemli karar” olarak geçerdi…