Başarılı borsacının ibretlik dönüşü

Başarılı borsacı Mishkov insanî özelliklerini kaybettiğini fark edince "Mutluluk maddi şeylerde aranmamalı" diyerek inzivaya çekildi.

Başarılı borsacı Hristo Mishkov insanî özelliklerini kaybettiğini fark edince memleketindeki küçük bir manastıra çekilerek keşiş hayatı sürdürmeye başladı. Mishkov “Mutluluk, dış dünyada ve maddi şeylerde aranmamalı” diyor

Dünyanın teknoloji borsası NASDAQ borsasında brokerlık yapan Hristo Mishkov hayatını kökünden değiştirip küçük bir Bulgar manastırında keşiş oldu. Aradığı mutluluğu manastırda bulan 32 yaşındaki borsacının hayat hikayesi çağımızın tuhaf bir öyküsü.

Hristo Mishkov’un, mali piyasalara ilgisi daha küçük yaşta Sofya’da bir apartman dairesinde arkadaşlarıyla borsacılık oynarken başladı. Ülkenin başlıca borsa komisyon şirketi Karoll için iki yıl çalıştı ve kısa sürede sivrilince New York borsalarına yelken açtı.

Mishkov’un mutluluğun borsada olmadığını keşfetmesi uzun sürmedi. Siyasi kararlar üzerine bahis oynanan ve kaybedince sadece kendisi ve meslektaşları için kötü bir gün anlamına gelmeyen aynı zamanda parasını yatıran insanları da tehlikeye atan borsa, onun üzerinde yoğun baskı ve stres oluşturdu.

Mishkov bu dönemini şöyle anlatıyor: “Hep mutluluğu dış dünyada ve maddi şeylerde arıyoruz. Bu da bizi sürekli tatmin olmamış, kendimize ve dünyaya kızgın bir hale sokuyor. Hırs ve yaşamlarımızın piyasalaşması öyle bir noktaya ulaştı ki insanlar bir metaya dönüştü. İnsani görünüşümüzü kaybettik ve canavarlara dönüştük. Güvenebileceğimiz bir kişi bile bulmakta zorluk çekiyoruz. ‘Hey komşum gel de bana yardım et’ diyebileceğimiz bir kişi bile yok. Gelip yardım etse bile mutlaka para talep edecek.”

ZENGİNLERE KARŞI DEĞİL

Bu ortamdan uzaklaşmak için Mishkov beş yıl önce New York merkezli piyasaları terk edip Bulgaristan’ın harap bir manastırına geldi. 12. yüzyılda inşa edilen ve başkent Sofya’nın 50 km. batısında yer alan Tsurnogorski Manastırı komünist rejimin dini yasaklamasıyla birlikte bir çalışma kampına, daha sonra bir çocuk izci kampına ve en sonunda da bir çiftliğe dönüşmüştü.

Mishkov bu manastırı yüz binlerce dolar yatırarak restore etti ve içine yerleşti ve bir münzevi hayatını tercih etti. Şimdi Mishkov her gün çok çalışıp inekleri sağıyor ve duvar örüyor.

Zenginlere karşı  olmadığını ancak sadece toplumun mutluluğu için katkıda bulunan zenginlere saygı duyduğunu belirtiyor.

“TOPRAKTAN GELDİK”

Mishkov, “Dünyada birçok insan yedikleri yemeği vermeden aldıklarının ve aslında kazanmadıklarının farkında değil. Ama eğer bir insan hak ettiğinden fazlasını tüketiyorsa bir başkası açlıktan ölüyor demektir. Zaman zaman yaşanan bir ekonomik kriz sonucu layık olduğundan fazlasını tüketen insanların mali dengelerinin bozulduğunu görmek güzel. Acı çekerlerse belki daha akla uygun davranmayı tercih ederler” diyor.

Mishkov tüm brokerlara da nereden geldiklerini ve hayatta neyin önemli olduğunu unutmamaları için masalarının üzerine bir kavanoz içinde toprak koymalarını öneriyor ve şunları söylüyor:

“Süt bilgisayarlar tarafından üretilmiyor, ekmek bir borsa şirketinden gelmiyor. Bunlar için toprağı sürmek, ekmek, biçmek gerekiyor.”

Taraf

Sosyal - Medya Haberleri