Risale Haber-Haber Merkezi
İlahiyatçı Abdülaziz Bayındır'ın Said Nursi'yi "tenasüh" yani "ruhun bir başka bedene geçmesi" ile suçlamasını cevaplayan Rafet Kalyoncu, "Bu noktada acı olan husus; karşımızda cahil birisi değil, maalesef tanınmış bilgin bir kişinin bulunmasıdır" dedi.
Söz konusu kitapların muhteviyatını bildiğini ve şahsi kitaplığında bulundurduğunu ifade eden Kalyoncu, "Sade bir Müslüman olarak reenkarnasyon konusunda yapılan eleştirilerin haksız ve temelsiz olduğunu ifade etmek durumundayım. Şöyle ki; Mesnevi tarzında yazılmış olan, altmış sayfalık Leme’at adındaki bir eserin muhteviyatına bakmadan; giriş bölümünde yer alan bir şiirdeki birtakım mecazi ifadeleri gerçek gibi algılayıp, yüzeysel yorumlarla; müellifini, küfürle itham etmekle eşdeğer olan, reenkarnasyon (tenasüh) itikadıyla suçlamanızı; şahsen, değil sizin gibi seçkin bir bilgin kişiden, okuduğunu anlayacak kadar genel kültüre sahip, sıradan bir lise mezunundan bile beklemezdim" dedi.
Said Nursi'nin “Cehil, mecâzı eline alsa hakikat yapar. İlmin elinden eğer cehlin eline düşse mecâz, eder inkılâb hakikate. Hem açar hurâfâta kapılar” şeklindeki sözlerinin hatırlatan Kalyoncu, "Bu noktada acı olan husus; karşımızda cahil birisi değil, maalesef tanınmış bilgin bir kişinin bulunmasıdır. Elbette, bir mümini haksız olarak küfürle itham etmenin; itham eden açısından şer’i hükmünü sizler çok iyi bilmektesiniz. Herhalde, söz konusu eserin tümü okunup incelendikten sonra bir değerlendirme yapılmış olsaydı; bu şekilde bariz bir hataya düşülmez, on satırlık o şiirin doğru yorumlaması yapılabilirdi" şeklinde yazdı.
Rafet Kalyoncu'nun Abdülaziz Bayındar'a ayrıntılı cevabı için TIKLAYINIZ