Hayatın en büyük gerçeği ölümdür. Her nefis ölümü tadıcıdır. Allah vefat etmiş bütün Risale-i Nur talebelerine ve ehl-i imana rahmet etsin. Âmin. Vefat yıl dönümleri onlarla ilgili bazı hâtıraları da bize tekrar hatırlatıyor; Bayram Ağabey’in vefatı da öyle. Onunla ilgili benim de bazı hâtıralarım olmuştu.
İlkokuldan fazla mektep tahsili olmamasına rağmen, belki mü’min feraseti, Bediüzzaman’ın en yakın talebelerinden olması gibi sebeblerle, bazı mühim dinî meseleleri o kolaylıkla çok iyi kavrar ve gereğini yapmaya çalışırdı. Kendisiyle ilgili mühim bir hâtıram da buna bir misâl teşkil ediyordu.
Bakkallarımızda ve marketlerimizde en çok satılan ürünlerden biri olduğundan bahsedilen gazozların imalinde, tad ve koku verici ve yağ cinsinden oldukları için suda çözünüp suyla tam karışmayan esansları suda çözünür hale getirebilmek için “ara çözücü” olarak, sekerat (sarhoşluk) verici alkolü kullanmak, gazozların imalinde –çok nadir bazı istisnaları hariç- çok yaygın bir usuldür.
Coca-Cola ve Pepsi-Cola adlarını taşıyan, merkezi Amerika’daki çok büyük gazoz imalatçıları bir asırdan fazla zamandır sürekli rekabet halinde olarak, komünist ülkeler de dahil olmak üzere, çok büyük sayıda gazoz üretip pazarlamalarıyla tüm dünyada en başta gelmektedirler. Maalesef onların, nüfuslarına nisbeten en fazla tüketicisi olan müşterileri de İslâm ülkeleri olmaktadır.
Sekerat (sarhoşluk veren, geçici olarak aklı gideren) yiyecek ve içeceklerin vücuda alınması İslâm’da Kur’an âyetiyle haram kılınmış ve Peygamberimiz’in (asm) “Çoğu sarhoş edenin azı da haramdır” buyurmasıyla da, sekerat verici bir içeceğin bir damlasının bile vücuda alınmasının haram olmasına rağmen, alkol (etil alkol) adlı sekerat vericinin kasdî bir işlemle bileşimlerine dahil edildiği gazozların, nüfuslarına oranla en fazla tüketildiği ülkelerin İslâm ülkeleri olması çok büyük bir tezad ve üzerinde durulması gereken bir konu teşkil ediyordu.
Bu konuda 2008 yılında Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” sayfasında “Cola rekabeti” başlığıyla kısa bir yazıyla halkımızı aydınlatmaya çalışmış; o yazım çok kişi tarafından okunmuş, iktibas edilmiş ve paylaşılmıştı. Fakat Risale-i Nur talebelerinden bir kısmının ve hattâ Risale-i Nur dershanelerinde sürekli kalanların bazılarının o konudaki bilgilendirmeden haberleri olmadığı için, Coca-Cola ve Pepsi-Cola gibi en büyük gazoz üreticilerinin, kendi gazozlarında (sekerat verici) alkolün kullanıldığı, fakat az miktarda kullanıldığı, kendi itiraflarıyla medyaya da yansımış olmasına rağmen, o açıklamalardan haberleri olmayan bazı Müslüman halkımız ve Risale-i Nur talebeleri ve Risale-i Nur dershanelerinde kalanlar, o alkollü gazozları içmekte devam ediyorlardı! Hattâ bayram ziyareti için gittiğim bir Risale-i Nur dershanesinde “Bu kurban etleri, beraberinde Coca-Cola olmadan yenmez” sözlerine bile şahit olmuştum!
O zaman bu mevzuda ne yapmam gerektiğini düşünmüş; bu duruma çare olarak Bayram Ağabey’e mektup yazarak, ona bu konuyu iletmiştim. O bu konuda tam hassasiyet göstererek, konuyu "Umumî Meşveret Heyeti"ne ve "Vakıflar Meşveret Heyeti"ne getirmiş ve gereğinin yapılmasını sağlamıştı.
Halbuki aynı konuda ülkemizdeki bazı meşhur fıkıh âlimleri bile, “suların temizlik hükümleri” ile kıyaslamaya çalışarak, ekmekte ve meyvelerin bazılarında da alkol olduğundan bahsederek, bu konuyu hafife almak gayreti içinde bulunuyorlardı. Allah Bayram Ağabey'den bu konudaki tavrı sebebiyle de razı olsun. Âmin.