Bayram Yüksel ağabey ve talebe hizmetleri modeli

Dursun SİVRİ

Bayram Yüksel ağabey ve talebe hizmetleri modeli

 

Ankara’da ilk talebe hizmetlerini başlatan Bayram Yüksel ağabeydir.

Üstadın vefatından ve 27 ihtilâlinden sonra yanında bulunan talebeleri yakın takip ve şiddetli baskıya maruz kalırlar. Bayram ağabey Isparta’dan Nazilli’ye giderek bir çiftlikte çalışmaya başlar. Oradan Karabük’te Mustafa Osman ağabeyin camcılık dükkanında çalışır. Bunu bir mahkeme ve dava vesilesi ile gören Av. Bekir Berk ağabey, “Sen camcılık yapmak için mi yetiştirildin?” der. Bayram ağabeyi Ankara’ya sonradan ismi meşhur olacak olan Hacı bayram mevkiindeki 27 numaralı dersaneye yerleşmesine vesile olur. Yıl 1962’dir.

 

Üniversite talebelerinin hem barınma hem hizmet zemini olarak istifade edildiği dersane modelini Bayram Ağabey Üstad’dan nasıl görmüşse aynen uyguluyor. Tertip, temizlik, ibadet, gelenlere karşı davranışların nasıl olması gerektiği gibi en ince detayları hep yakından takip eder. O zamanlar dersane olarak kullanılacak ev bulmak oldukça zordur. Kimse evini vermek istemez.

 

Fethullah Gülen Hoca efendinin de ilk talebe hizmetlerinde dersane modelini Ankara’dan Bayram ağabeyi ziyaretinde aldığı notunu da aktaralım. Fethullah Hoca İzmir’de vaiz iken memleketi Erzurum’dan dönüşünde Ankara’ya uğrar. İzmir’de henüz talebe hizmeti başlamamıştır. Bayram ağabey Fethullah hocaya dersaneleri gezdirir, talebe hizmetlerinin nasıl yapıldığını anlatır

Bayram ağabey, “Bunlar sabahleyin okula gider, yeni birisiyle tanışır, derse getirirler. Burada çay içer, ders yapar, ikramda bulunurlar. Sonra isterlerse burada kalabileceklerini söylerler. Böylece kalanlar çoğalır yeni dersaneler açılır” diyor.

 

Hocaefendi bu hizmetleri görmesinden dolayı çok memnun olur. İzmir’de böyle bir hizmeti başlatacaklarını söyler ve İzmir’e hareket eder.

 

İki ay sonra İzmir’den üç minübüsle Ankara’ya gelirler. Abdullah Aymaz da gelen talebeler arasındadır. Ankara’da yapılan ders ve hizmet tarzını bizzat yerinde görürler. İzmir’e dönünce böyle dersaneleri açmaya ve de Ankara’daki talebeleri de davet etmeye karar verirler.

 

Bu hatıraları o zaman Ankara hizmetlerinde yer alan gençlerden Şevki Doğan anlatıyor:

“Gerçekten de bir müddet sonra İzmir’de dersaneler açmışlar bizi de davet etmişlerdi.

Biz de bir otobüs dolusu kardeşle Ankara’dan İzmir’e gittik. Fettah caminin yanında bir dersane tutmuşlardı bizi orada ağırladılar. Cuma’da gidip hem hoca efendinin vaazını dinledik hem de Cumartesi-Pazar sohbetlere katıldık” (İhlas Ve Sadakat Abidesi, Bayram Yüksel, İhsan Atasoy, Nesil yayınları İstanbul 2008)

 

Bu vesile ile Bayram ağabeyin hayatı ve hatırları ile ilgili birçok insanın görüşleri alınmış. Bu meyanda Fethullah Gülen Hocaefendinin Bayram ağabey hakkında şu sözleri mânidardır:

“Ben Hazreti Üstad’ın etrafında bir kısım itibarıyle hakikaten ümmi, fakat hizmet felsefesine vakıf öyle dahilere şahit oldum ki, isim de tahsis edebilirim… Bayram ağabey mektep okumamış bir köylü çocuğu idi. Fakat vallahi-billahi-tallahi bir devletin başına koyun, o nurları çok hazmetmiş olması itibariyle, idare ederdi. Evet yemin kolay bir mesele değildir. Çok hakperest çok isabetli düşünen biri. Siz O’nun düşüncelerini ortaya dökün, karmakarışık gibi bir şey. Ama azıcık onu redakte edin, sizin büyük feylesoflarınızdan daha sağlam, daha mazbut düşünceler ortaya çıkar. Neden? Çünkü işin içinde. İşin içindekiler ümmi de olsa dışarıdakilerden daha iyi bilir.

 

Bu medhüsenalar Bayram ağabeyin ihlas ve sadakatinde en ufak sapmaya sebep olmaz. Her hangi bir konuda, kendi ilgisi dışındaki konularda görüş beyan etmez, “falan kardeş daha iyi bilir” diye işin erbabına yönlendirir.

 

Evet, saff-ı evvellerin hayat ve hatıralarını okumaya devam ediyoruz. Bazı enteresan anekdotları paylaşıyoruz ama daha çok önemli hususlar var ki buraya almak mümkün değil. Tümünü okunmasını hararetle tavsiye ederim. Üstadın her talebesinde ortak özelliklerle beraber, belli konularda öne çıktıkları temayüz ettikleri görülüyor.

 

İbadet şekli, namazın zamanında kılınmasında hassasiyet, teheccüd namazı, evrada ihtimamı, risale okumaları, ders ve dersaneler, risalelerin neşri, başkalarının istifadesine vesile olma konusunda öncelikler bütün talebelerde aynı hayat tarzı olduğu görülüyor.

 

Talebe hizmetlerinin en önemli merkezlerinden olan dersane hayatı, tertibi ve düzeni konusunda Bayram ağabey’in temayüz ettiği görülmektedir.

 

Daha neler var neler… Bu zamanda çok ihtiyacımız olan hizmet aşkı ve şevki, yeni deyimle motivasyona vesile olan örnek hayatları bilmekte fayda var. Geçmişte çetin şartlarda yapılan hizmetlerin nasıl yapıldığının bilinmesinde çok büyük fayda var.

 

Bayram ağabeyin ısrarla üzerinde durduğu ve sık tekrar ettiği sözü ve davranışı,”Ben o kadar yıl bir Yasin’i bile ezberleyemedim ama Üstad ne demişse nasıl yapmışsa hiç birini unutmadım” diyor.

Cenab-ı Hak rahmet eylesin şefaatlerine nail kılsın. Amin.

 

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.