Muhabbetin, sevginin, itmi’nanın, idrakın, iz’ânın, sürûrun, sükûnun, dayanışmanın, huzurun taçlandığı, sulh ve barışın, rızaya varışın amaçlandığı, gönüllerin ılık meltemlerle ferahladığı müstesna günler bayramlar…
Ruhun Kur’ân ayı ile yükselişinin, gönlün haşyetüllah ile derinleşmesinin, muhabbetüllah ile birleşmesinin, uhuvvet kavşağında buluşmasının sevincidir bayram…
Bayramlar; arınmanın, tezkiyenin, berraklaşmanın, şeffaflaşmanın, gönüldaş olmanın, râhdaş olmanın, ebediyete kanat açmanın îlânıdır…
قَدْ أَفْلَحَ مَنْ تَزَكَّىٰوَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّىٰ
“Doğrusu felâh buldu tezekkî eden
Ve Rabbının ismini anıp da namaz kılan..” (A’lâ, 87/14-15) sırrına mazhar olmanın derûnî hazzını yaşama va yaşatmadır.
Ne mutlu Ramazan ve oruç bereketiyle arınanlara!
Ne mutlu seksen üç yıllık ömr-ü bâkîyi kazananlara!
Bayram; Şeâir-i İslâmiyyenin en geniş mânasıyla tekbir ve tehlîl sadâları eşliğinde arz ve âsumanda seslendirilmesidir.
Mü’min ve muvahhit bir cemaât-ı İslâmiyenin yer küreden yükselen dua ve tazarrû âvazlarıyla semâdaki mele-i a’lâ sakinleriyle buluşmasıdır bayramlar…
Ahkâm-ı şer’iyyeye inkıyâdın aksiyona dönüşmesi, ef’âl-i sâliha ve a’mâl-i uhreviye ile bütünleşmesidir.
Acz, fakr, tefekkür ve şefkat odaklı bir mevsimin, bir panayırın, bir serginin, bir fuarın mahsûlatının derlendiği demdir bayramlar…
Oruç şuurunun sevince dönüştüğünün kâinata îlânıdır…Tüm mevcûdat ve mahlûkatla tebrikleşmenin, helalleşmenin ve halleşmenin adresidir bayramlar…
Arz ve semânın Rabbine hamd, şükür ve senâsını kulun arz etmesidir.
Bayramları ümmetine yaşatan akılların mürebbisine, gönüllerin mahbubuna hava zerrecikleri vâsıtasıyla salâvatların arz edildiği ve anında mukabele gördüğü rahmet, mağfiret, âtifet, hikmet, ni’met ve hizmet günleridir.
Fıtratın, yaratılışın, cismânî sıhhatin, nefes alıp-vermenin, varlık âlemine çıkmanın, İslâm uhuvvetiyle beslenmenin, yoksulu gözetmenin gereği olarak namaz öncesi eda edilen fıtır sadakasıyla kalplerin yumuşadığı, gönüllerin alındığı, muhtaçların sevindirildiği gündür Ramazan bayramı…
Ramazan-ı şerifin ve Leyle-i kadrin ulvî ve yüce hakikatlerinin ömür boyu devamı için bir mukaddime, bir açılış merasimidir.
İnsanlığın inançsızlıktan, maddeci felsefeden, ataletten, miskinlikten, tenperverlikten silkinişinin, yeniden dirilişinin ve ihyasının sembolüdür.
Dünyada inkişafa başlayan iman ve Kur’ân hizmetinin, tüm âleme yayılan, gönülleri fethe başlayan esrâr-ı Kur’âniyenin ve ahkâm-ı Şer’iyyenin muştusudur bayramlar.
Engin rahmet müjdesinin tebrîk ve tes’îdinin idrakinin bir tebşiridir bayramlar…
Selâm sana Rahmet ve gufrân ayı…
Selâm sana Kur’ân ve şükran ayı…
Hoş geldin ey îd-i fıtır, îd-i vuslat, îd-i bereket…
Resûl-i Zîşânın musallada ebedî sadâsının yankılandığı mübarek namazgâh! Ulvî mesajının yankılandığı nûrânî mekân…
Umutlu bakışların, buruk bekleyişlerin, tekbirle haykırışların temerküz ettiği ve küre-i arz diliyle cümle âleme îlân edildiği buluşma, tanışma, dayanışma noktası…
Nebevî nefesin ruhlarda izi, özü ve sözünün yankılandığı mü’mince duruşun kutsal ânı…
İstikbalde Hakk’ın hâkimiyeti, zulüm, ifsat, iğfal, tahrip ve mefsedetlerin kökten kazınmasıyla; adaletin, ahkâm-ı İlâhînin yeniden kalplerde kök salması, âlem-i İslâm üzerindeki istibdâtın kalkması, ittihad-ı İslâm’ın tahakkukuyla hakîkî bayramlara erişilmesi hâlisâne temennimizdir.
Bu samîmî hislerimizle Ramazan Bayramınızı ve istikbaldeki hakikî bayramlarınızı tebrîk ve tes’îd ile Rıza-yı İlâhî’ye ve saâdet-i dareyne nâil olmanız temennisiyle kalbî dualarımızın, hürmet ve muhabbetlerimizin arzıyla müstecap dualarınızı istirham ederiz.