Necip Şaşkın'ın haberi:
Yaman, "Anne sütü her bebek için özgül olması, bebek ölümlerinden ve hastalıklarından koruması, aileye ve ülkeye getirdiği ekonomik yararlar nedeniyle üstündür." dedi.
Yeni doğanın büyüme ve gelişmesi için anne sütü gerekli tüm sıvı, enerji ve besinleri içerir. Medicalpark Elazığ Hastanesi Çocuk Hastalıkları Hekimi Uzm. Dr. Melih Yaman, anne sütü adlı mucize besin hakkında bilinmesi gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Yaman, şunları söyledi: "Anne sütünün çok zengin bir içeriğe sahiptir. Elektrolitler, vitaminler, mineraller, eser elementler, hormonlar, enzimler ve bağışıklık sistemi ile ilgili özgül hücresel ve çözünmüş bileşiklerden oluşan zengin bir içeriğe sahiptir. Sindirimi kolay bir besin maddesidir."
Anne sütünün bağışıklık sistemini güçlendirdiğini kaydeden Uzm. Dr.Yaman, "Anne sütü bağışıklık sistemini güçlendirici, enfeksiyondan koruyucu, besleyici özellikleri nedeniyle bebek için önemlidir. Bebeğe, anneye ve topluma yararları vardır. Daima hazırdır ve harcama gerektirmez. Hem zamanında doğmuş, hem de prematüre doğmuş bebekler için besinlerin emilimi ve bebeklerin bilişsel gelişimi açısından ideal bir besindir." ifadelerini kullandı.
Uzm. Dr. Yaman, anne sütünün birçok hastalığı önlediğini, besin kaynağı olması yanı sıra mide boşalmasını hızlandırdığını, yaşamın ileri dönemlerinde ise kanser ve birçok hastalık gelişimini engellediğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: "İshal, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Obezite riski düşüktür. Anne sütünün zatüre, orta kulak iltihabı, idrar yolu enfeksiyonu görülme riskini azalttığı bilinmektedir. Alerjik hastalıkların bir kısmı, anne sütü alanlarda daha az görülmektedir. Her annenin sütü bebeğinin ihtiyacına göre değişen niteliktedir. Anne sütünün içeriği annenin genetik özelliklerinden, diyet alışkanlığından, sosyoekonomik düzeyden, gebelik ve emzirme süresinden etkilenmektedir."
'İLK AŞI ANNE SÜTÜDÜR'
Uzm. Dr.Yaman, "Anne sütü üç fazda salınır. İlk 3–4 gün boyunca salınan sarı renkli, kıvamlı, yüksek oranda bağışıklık hücre ve faktörleri ve protein içeren süte 'kolostrum, ağız sütü' denir. Emzirmenin 5–14. günleri arasında salınan süt geçiş sütü, 14. günden sonra salınan süt ise olgun süt olarak adlandırılır. Geçiş süresince protein, kalsiyum, sodyum ve yağda eriyen vitamin oranı düşmekte; su içeriği, karbonhidrat, yağ, suda eriyen vitaminler ve toplam kalori içeriği artmaktadır." şeklinde konuştu.
Anne sütünün bebekle anne arasındaki duygusal bağı artırdığını ve bebeğin kendini güvende hissetmesini sağlayacak tek yol olduğunu kaydeden Uzm. Dr.Yaman, anne ile bebek arasında iletişim ve sevgi bağı kurmanın en iyi yolunun ise emzirme olduğunu belirtti. Dr. Yaman, Türkiye'nin de içinde bulunduğu pek çok ülke tarafından imzalanan ve uygulamaya konulan Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde, 'anne sütü ile beslenme hakkı' üzerinde önemle durulduğunu, Türkiye'deki emzirme oranları değerlendirildiğinde, anne sütüyle beslenmenin yaygın olmasına karşın, doğru uygulanması ile ilgili sorunların bulunduğunun görüldüğünü kaydetti. Uzm. Dr.Yaman, bu sorunların başlıcalarını şöyle dile getirdi: "Annelerin doğumdan önceki dönemde emzirme konusunda yeterince bilgilendirilmemesi, emzirmeye başlarken annelere sağlık personeli desteğinin eksik verilmesi ya da verilmemesi, doğumdan sonra emzirmeye geç başlanması, ek gıdalara çok erken ya da çok geç başlanması, anne sütü ile beslemeye başlamadan önce ilk besin olarak su, şekerli su vb. verilmesi, biberon, emzik kullanılmasıdır."
'İLK 6 AY SADECE ANNE SÜTÜ'
Uzm. Dr.Yaman, anne sütünün 0–6 ay arasındaki süt çocuğunun ihtiyacı olan kalori ve besinlerin yüzde 100'ünü karşılayabildiğine dikkat çekti: "İlk 6 ayda su dahil hiçbir ek besin verilmemelidir. Emzirmenin başında gelen önsüt yüksek miktarda protein ve karbonhidrat içerir, bebeğin tüm sıvı ihtiyacını, susuzluğunu karşılar."
Emzirme sonundaki son sütün ise yüksek oranda yağ içerdiğini ve enerjinin büyük bölümünü karşılayarak doygunluk hissi oluşturduğunu vurgulayan Uzm. Dr.Yaman, şu bilgileri verdi: "İlk 2 hafta bebek sık aralıklarla, bebek uyanık ve aktif olarak 30–45 dakika emzirilmelidir. Altı haftadan sonra 1 –4 saatte bir (bebek kendisi düzenler) emzirilir, günde en az 8 kez emzirilmelidir. Bebek uyanmıyorsa en geç 4 saatte uyandırılmalıdır. Bebeğin ağırlık artışı, günde yaptığı idrar ve gaita sayısı ile anne sütünün yeterli olup olmadığı anlaşılır. Anne sütü yeterli ise bebek günde 3 –5 kez idrar, 3 –5 kez gaita yapar. İlk günlerde bebeğin kilo kaybı doğum ağırlığına göre yüzde 7'nin üzerine çıkmamalı ve 10- 14. günlerde doğum ağırlığını yakalamalıdır. Bundan sonra da günlük 20 –30 gram kilo almalıdır. Dünya Sağlık Örgütü de anne sütünün ve emzirmenin vazgeçilmez değeri hakkında eğitim vermektedir ve anne sütünün 2 yaşına kadar verilmesini önermektedir."
Cihan