Düzenli yaşam ya da rutin şüphesiz insan hayatını kolaylaştırması yönünden olması gereken önemli unsurlardan bir tanesi olduğunu belirten Psikolog Enise Öziç, 'Bu unsur yetişkinler için olduğu kadar bebekler için de önem arz etmektedir. Düzen sağlama üzerinde birçok faktörün etkili olabildiği ve sağlanamayan düzenin hem bebek hem de anne için olumsuz sonuçlar doğurduğu söylenebilir. Bebek açısından bakıldığında rutin ya da düzen oluşturmak onun daha huzurlu, daha uyumlu ve daha mutlu bir birey olmasını sağlamaktadır. Çünkü bebek belirli bir düzende bakıldığında bir sonraki adımda nelerle karşılaşacağını anlar ve daha uyumlu ve huzurlu olur. Aynı zamanda bebeğin biyolojik saati uygulanan düzene göre çalışır ve bu da bebeğin daha rahat etmesine yardımcı olur' dedi.
Anne için de düzen sağlamak annenin huzurlu ve mutlu olmasında oldukça büyük öneme sahip olduğunun altını çizen Öziç, 'Böyle bir durumda anne bebeğiyle daha iyi iletişim kurdukça kendisini daha iyi hissedebilmekte, bebeğinden kendisine kalan zamanlarda kendi bireysel ihtiyaçlarına ya da isteklerine daha iyi yoğunlaşabilmekte ve kendisine daha çok zaman ayırabilir. En önemlisi ise bebeği huzurlu oldukça kendisi de çok huzurlu olabilmektedir. Aksi halde bebek huzursuz oldukça anne de huzursuz olmakta, bebeğin düzensizliği ya da huysuzluğu arttıkça anne de kaygı yaşayabilmektedir. Aynı zamanda anne böyle durumlarda bireysel ihtiyaçlarını daha çok aksatmakta hatta kendisine çoğu zaman hiç vakit ayıramamaktadır. Anne yaşadığı olumsuzluğu ya da gerginliği istem dışı olarak bebeğe yansıtabilmektedir. Karşılıklı olarak anne ve bebek olumsuz bir kısır döngünün içine girmekte ve her iki taraf da mutsuz olabilmektedir' diye konuştu.
Bebeklerin rutinlerini çoğunlukla kendileri belirlediklerini ifade eden Öziç, 'Kalan kısımda ise anne-bebeğin özelliğine göre rutin bir düzen oluşturmaktadır. Bu durumda anne bebeğini belirli bir müddet izlemelidir. Neye, ne zaman ihtiyaç duyduğunu, ne zamanlar gaz ya da uyku ihtiyacı hissettiğini esnek bir şekilde değerlendirmeli ve hatta mümkünse not tutarak belirli bir zaman gözlemini sürdürmelidir. Anne, bebeğinin özelliklerini yavaş yavaş tanımlamaya ve belirlemeye başladıkça o özelliklere has rutin oluşturulabilir. Bu rutinin oluştururken yaptığı gözlemlere dayanarak bebeğin beslenme uyku, banyo ya da oyun zamanı gibi ihtiyaçlarının hangi zaman dilimlerinde karşılanması gerektiğine karar vermeli ve bir müddet bunu istikrarlı bir şekilde denemelidir. Çerçevenin dışına çok fazla çıkmamalı, ancak eksik ya da gerekli nokta olup olmadığı deneme aşamasında kaydedilmeli ve o rutine dahil etmelidir. Bu aşamada asla yapılamaması gereken, bebeğin rutinini oluştururken bir başka bebekle kıyaslanmasıdır. Çünkü bahsedildiği gibi her bebek farklı özellikler taşıyabilmektedir' şeklinde konuştu.
Bebeklerde rutin oluştururken ve uygularken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi veren Öziç, şu bilgileri verdi: 'Rutin oluştururken veya uygularken dikkat edilmesi gerekenlerden bir nokta da esneklik ve tutarsız davranışı birbirine karıştırmamaktır. Bebeğin ihtiyaçlarını gözlemlemeye devam etmek ve oluşturulan rutinde ona göre değişiklikler yapmak esnekliktir ve bu olması gereken bir durumdur. Ancak bebeğin ihtiyaçlarını baz alınmaksızın rutinde sürekli değişiklik yapmak, bebeğe göre değil de gelişine göre rutine müdahale etmek ve bazen rutini uygulayıp bazen gelişigüzel davranmak ise tutarsızlıktır ki bundan kesinlikle kaçınılmalıdır. Bununla birlikte bebeğin bakımını sağlayan kişinin sürekli değişmesi ya da bakımına birden çok kişinin müdahalede bulunması rutin konusunda sorun olan bir diğer durumdur. Annenin uyguladığı rutini görmezden gelip 'bırak çocuk uyusun', 'uyuyan çocuk uyandırılmaz', 'çocuğu ağlatma neden ağlatıyorsun, istediğini ver' gibi dış müdahaleler hem bebeğin düzenine zarar verebilmektedir hem de çok önemli olan anne - bebek ilişkisine zarar verebilmektedir.'
Haberler