(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Nokta adlı eserinden bölümler.)
On Dördüncü Ders
اَللهُ خَالِقُ كُلِّ شَىْءٍ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ وَكِيلٌ - لَهُ مَقَالِيدُ السَّمَوَاتِوَاْلاَرْضِ 1
فَسُبْحَانَ الَّذِى بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَىْءٍ 2
وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ عِنْدَناَ خَزٰآئِنُهُ وَمَا نُنَزِّلُهُ اِلاَّ بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ 3
مَامِنْ دَابَّةٍ اِلاَّ هُوَ اٰخِذٌ بِنَاصِيَتِهَۤا اِنَّ رَبِّى عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ 4
Tevhid-i hakikinin hâlis güneşinden on dört lem’adır, yani, on dört lâmbadır.
BİRİNCİ LEM’A
Ey gafil esbabperest insan! Esbab bir perdedir. Çünkü izzet ve azamet öyle ister. Fakat iş gören, kudret-i Samedaniyedir. Çünkü tevhid ve celâl öyle ister.
Sultan-ı Ezelînin memurları, saltanat-ı rububiyetinin icraatçıları değildirler, belki dellâlları ve nâzırlarıdırlar. Çünkü, memurlar ve vesaitler, izzet-i kudretini ve haşmet-i rububiyetini izhar içindirler. Yoksa, sultan-ı insanî gibi acz ve ihtiyacı için, memurlarını saltanatına şerik etmiş değildir. Esbab, haksız şekvâlar Âdil-i Mutlaka tevcih edilmemek için vaz edilmiştir.
Evet, izzet ve azamet ister ki, esbab, perdedar-ı dest-i kudret olsun aklın nazarında. Tevhid ve celâl ister ki, esbab-ı dâmenkeş, ellerini çeksin tesir-i hakikîden.
1 : “Allah herşeyin yaratıcısıdır. O herşey üzerinde hakkıyla görüp gözeticidir. Göklerin ve yerin tedbir ve tasarrufu Ona aittir.” Zümer Sûresi, 39:62-63.
2 : “Şânı ne yücedir Onun ki, herşeyin hüküm ve tasarrufu elindedir.” Yâsin Sûresi, 36:83.
3 : “Hiçbirşey yoktur ki, hazineleri Bizim yanımızda olmasın. Herşeyi Biz belirli bir miktar ile indiririz.” Hicr Sûresi, 15:21.
4 : “Hiçbir canlı yoktur ki, Allah onu alnından tutup kudretine boyun eğdirmiş olmasın. Şüphesiz ki benim Rabbim hak ve adâlet üzeredir.” Hûd Sûresi, 11:56.
Said Nursi