Röportaj: Nurettin Huyut-Risale Haber
Hemşehrileri Bediüzzaman Said Nursi için anma programı düzenleyen Bitlis Dernekleri Federasyonu Başkanı (BİDEF) Kerem Koçyiğit Risale Haber’e konuştu
Sizi tanıyabilir miyiz?
1952 Bitlis doğumluyum. İlk orta lise eğitimimi Bitlis’te aldım. Şu anda sağlık inşaatları ile ilgili Müteahhitlik çalışmalarımız var. İstanbul’da oturuyorum. Aynı zamanda BİDEF Başkanlığını yürütüyorum.
Bediüzzaman Sempozyumu yapma fikri nasıl gelişti, nasıl karar verdiniz?
Bu yıl ilkini gerçekleştirmiş olduk. Ancak önceden beri düşündüğümüz bir faaliyetti. Bu güne nasipmiş. Böyle mükemmel bir insanın hemşerileri olarak yeterince yad etmediğimiz noktasında bir izlenimimiz vardı. Biz bunu Yönetim Kurulumuza sunduk, arkadaşlarımızın hepsi tereddütsüz kabul etti ve destek verdi. Öyle olunca biz de karar aldık her yılın Mart ayının son haftasını mutat bir şekilde değişik etkinliklerle Onu anmayı düşünüyoruz.
Risale-i Nur’u okur musunuz? Takip eder misiniz?
Evet ben Onun hayranlarındanım. Sadece hemşehrim olduğu için değil, eserleri sayesinde Ona hayranım, eserlerini okumamış olsaydım Ona bu derece hayranlık duymazdım zaten. Bir şey daha söyleyeyim bugüne kadar birçok âlimin eserlerini okudum, okuduğum o eserler içinde en çok etkisinde kaldığım bir eserdir. Bu nedenle onun fikirlerini yayma ve davasına hizmet etme noktasında hayatımı o yolda vakfedecek kadar sevdiğimi söylemek istiyorum.
Bu ilk programınız ve bunu Bitlis’te değil de İstanbul’da yaptınız. Neden İstanbul? Bundan sonraki etkinlikleri Bitlis’te yapmayı düşünüyor musunuz?
Çok güzel bir noktaya değindiniz. Haklısınız Onu kendi mekânımızda ve memleketimizde anmamız daha doğru olur. Ama bu bir süreçtir. Hem hemşerilerimizin büyük bir kısmı bugün İstanbul’da yaşıyor. Sanırım bundan sonraki anma programını da belki yine İstanbul’da gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ama daha sonraki yıllar gidip Bitlis’te Ona layık bir şekilde ve daha ihtişamlı bir biçimde gerçekleştirmek istiyoruz.
Sadece Mart ayının son haftasında program düzenlemenin dışında diğer aylarda da bazı etkinliklerle Bediüzzaman’ın fikirlerini yayma ve anlatmak için bir takım çalışmalar yapılamaz mı?
Elbette yapılabilir. Ancak biliyorsunuz O Mart ayının 23’ünde ahirete irtihal etmiştir. O nedenle de onun talebeleri Mart ayının son haftasını Bediüzzaman’ı Anma Haftası ilan etmişler. Onu bildiğimiz için ve biz de bu fikre sıcak baktığımız ve o haftayı Bediüzzaman Haftası kabul ettiğimiz için Allah izin verirse her yıl Mart ayının son haftasında buna benzer etkinliklerle anmak istiyoruz. Yoksa diğer zamanlarda da onu bir şekilde anmak ve fikirlerinden istifade etmek mümkün olabilir neden olmasın.
Onun Medreset-üz Zehra Projesini bugün dünya biliyor. O bu projenin tahakkuku için çok çalıştı. Hatta bu uğurda Sultan Abdulhamit zamanında tımarhaneye bile atıldığını biliyoruz. Düşünün öyle bir ülkeyi ki, bir insan gider o ülke yönetiminden kendi memleketine üniversite kurulmasını ister ama o ülke yönetimi üniversite kurmayı kabul etmemeyi bir tarafa bırakın tutar o kişiyi “sen bunu neden istiyorsun?” diye bir suçlu gibi tımarhaneye atar.
Böyle bir sürecin yaşandığı bir ülkede bugün geldiğimiz nokta Elhamdulillah çok güzel, artık herkes Bediüzzaman’ı tanıyor. Ve onu vefat yıldönümü münasebetiyle ve diğer vesilelerle yüzlerce programlarla yad ediyor. Ve onun sunduğu reçeteler bugünkü manevi hastalıklara çare olacağını da herkes kabul etmiş bulunuyor.
Konya Mevlana ile bütünleşmiş bir şehrimizdir. Her yıl bir çok etkinlik sayesinde hem şehrin tanıtılmasına vesile oluyor hem de bu vesile ile Mevlana da anılmış oluyor. Bitlis de aynı şey neden olmasın orada doğduğuna göre bu durum her yeden çok Bitlis’in hakkı hatta bir cihette vazifesi değil mi? Ne dersiniz?
Bediüzzaman kimseden şeref almaz, kimsenin onu anlatmasına ve methetmesine ihtiyacı yoktur. Kim onu anlatırsa, kim tanıtmaya çalışırsa, aslında o şeref duyar onun veya oranın şerefi artar. Bu gün Konya Mevlana sayesinde şeref kazanmıştır. Onun gibi elbette Bitlis de Bediüzzaman’ı anmakla kendisi şeref kazanır. Bugün onu tanımayan yoktur. Mesela geçen yıl Rusya Parlamentosunda görüşülmüş ve onun birçok konuda ortaya koyduğu çareler kabul görmüş ve ”insanlığın kurtuluşuna bir reçetedir” diye teyid edilmiş. Onun gibi çok örnekler var. Birçok İslam ülkesinde onun fikirleri ile ilgili sempozyumlar düzenleniyor. O nedenle Bitlis şayet onu anarsa ve gerekli sahiplenmeyi yaparsa elbette Bitlis şad olur ve Bitlisliler yücelir.
Mesela bugün “Demokratik Açılım Projesi” konusunda en güzel çareleri sunan Bediüzzaman’dır. Bu hususta herkes hem fikir. O nedenle gönül arzu eder ki, bu gibi konularda da bir takım etkinlikler düzenlensin ve onun fikirleri ilgili makamlara ulaştırılsın. Belki bu konuda sizler öncülük edebilirsiniz?
Evet, haklısınız neden olmasın, sadece Mart ayı içerisinde değil de diğer zamanlarda da güncel konularda onun fikirlerini kamuoyu ile paylaşmak adına panel türü etkinlikler de düzenlenebilir neden olmasın. Ama onu anma çerçevesinde sempozyum yapma işini her yıl Mart ayında yapmayı gündemimize almış olduk. Bunun dışında yapacağımız etkinlikler için gerekli kurumlarla da görüşmeyi düşünüyoruz. Mesela Bitlis Valisi ile ve Bitlis Kültür Müdürü ile görüşerek bu konuda neler yapabiliriz, ne tür etkinlikler düzenleyebiliriz birlikte teati edeceğiz inşallah.