Risale Haber-Haber Merkezi
Yeni Asya Gazetesi yazarı Faruk Çakır, Bediüzzaman'ın sadece bir ‘isim’ değil, şu an boğuşmakta olduğumuz problemlere çareler sunan bir ‘âlim’ olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan’ın, parti kongresinde yaptığı konuşmada “Seversiniz sevmezsiniz, beğenirsiniz beğenmezsiniz, görüşlerini kabul edersiniz etmezsiniz ama Ahmedi Hani’siz, Bitlis’li Said Nursî’siz bir Türkiye’nin maneviyâtı noksan kalır’’ demesinin ‘açılım’ tartışmalarını farklı noktalara taşıdığını ifade eden Çakır, "Tabiî ki konuşma farklı şekillerde değerlendirilebilir. Ama Risâle-i Nur müellifinin bu şekilde hatırlanması isabetli olmuştur. Benzer güzel tesbitlerden sonra her defasında ifade etmeye çalıştığımız gibi yine hatırlatmak isteriz: Önemli olan bu tesbitlerin arkasında durabilmek ve bu açılımın devamını getirebilmektir" dedi.
Başbakan’ın sıraladığı isimler arasında Bediüzzaman’ın ap ayrı bir yeri olduğunu belirten Çakır, "Çünkü Bediüzzaman sadece bir ‘isim’ değil, şu an boğuşmakta olduğumuz problemlere çareler sunan bir ‘âlim’dir. Aslında Bediüzzaman, telif ettiği Risâle-i Nur’larla bugün yapılmak istenen ‘açılım’ı yıllar önce yapmıştır. Aşiret reisleriyle yaptığı görüşme ve konuşmalar, hayatı boyunca ‘müsbet hareket’i esas alması ve ‘imanları kurtarma’ azminden bir adım geri atmaması buna en büyük delildir. İşte bu sebeple, “Bu doğru tesbitlerin arkasında durulsun, geri adım atılmasın ve bu sözlerin altı doldurulsun” diyoruz" şeklinde yazdı.
Çakır yazısını şöyle sürdürdü:
"Bu konuşma vesilesiyle Said Nursî’den haberdar olan ‘aydın’lara da kısa bir hatırlatma yapmakta fayda var: Keşke bugün değil, yıllar önce bu gerçeğin farkına varabilseydiniz de, Türkiye zaman ve imkân kaybetmeseydi. Aynı serzenişi ilâhiyatçıları muhatap alarak da yapabiliriz: Keşke sahip olduğumuz bir değerin farkına varabilseydik.
Geç de olsa ‘çare’nin farkına varıldığına göre, bu açılımın devamı getirilmelidir. Bunda hem doğunun, hem de batının menfaati vardır.
Risâle-i Nur’dan istifade eden ve kendisini “Nur Talebesi” addeden herkese çok iş düşüyor vesselâm..."