(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin MÜNAZARAT eserinden bölümler.)
Bismillahirrahmanirrahim
Sual: O fırkadan ehl-i fazl kısmına ne diyeceğiz? Onlar iyi adamlardır.
Cevap: Çok iyiler var ki, iyilik zannıyla fenalık yapıyorlar.
Sual: Nasıl iyilikten fenalık gelir?
Cevap: Muhali talep etmek, kendine fenalık etmektir. Zerrâtı günahkârlardan mürekkep bir hükûmet tamamıyla mâsum olamaz.
Demek, nokta-i nazar, hükûmetin hasenâtı, seyyiatına tereccuhudur. Yoksa, seyyiesiz hükûmet muhal-i âdidir. Ben öyle adamlara anarşist nazarıyla bakıyorum.
Zira onlardan birisi—Allah etmesin—bin sene yaşayacak olsa, âdetâ mümkün hükûmetin hangi sûretini görse, hülya ile yine razı olmayacak.
Şu hülyanın neticesi olan meylü't-tahrip ile, o sûreti bozmaya çalışacak. Şu halde, böylelerin fena zannettikleri Jön Türklerin nazarlarında dahi, mel'un, anarşist ve iğtişaşçı fırkasından addolunurlar. Meslekleri ihtilâl ve fesattır.
Said Nursî