Risale Haber-Haber Merkezi
Dediler: “Dinsizliği görmüyor musun, meydan alıyor. Din namına meydana çıkmak lâzım.”
Dedim: “Evet, lâzımdır. Fakat kat’î bir şart ile ki, muharrik, aşk-ı İslâmiyet ve hamiyet-i diniye olmalı. Eğer muharrik veya müreccih, siyasetçilik veya tarafgirlik ise, tehlikedir. Birincisi hatâ da etse, belki ma’fuvdur. İkincisi isabet de etse, mes’uldür.”
Denildi: “Nasıl anlarız?”
Dedim: “Kim fasık siyasetdaşını, mütedeyyin muhalifine, sû-i zan bahaneleriyle tercih etse, muharriki siyasetçiliktir. Hem umumun mâl-ı mukaddesi olan dini, inhisar zihniyetiyle kendi meslektaşlarına daha ziyade has göstermekle, kavî bir ekseriyette dine aleyhdarlık meyli uyandırmakla nazardan düşürmek ise, muharriki tarafgirliktir.
“Meselâ, iki adam dövüşürler. Biri, zayıf düşeceğini hissederken, elindeki Kur’ân’ı kavîye uzatmakla himayesini davet edip, kavî bir ele vermek lâzımdır. Ta beraber çamura düşmesin, Kur’ân’a muhabbetini, hürmetini göstersin, Kur’ân’ı, Kur’ân olduğu için sevsin. Eğer kavînin karşısına siper etse, himayet damarını tahrik etmeye bedel, hiddetini celb eder. Kur’ân’ı kavî bir hâdimden mahrum bırakmakla, zayıf bir elde beraber yere düşerse, o Kur’ân’ı kendi nefsi için sever demektir.
“Evet, dine imale etmek ve iltizama teşvik etmek ve vazife-i diniyelerini ihtar etmekle dine hizmet olur. Yoksa “Dinsizsiniz” dese, onları tecavüze sevk etmektir. Din dahilde menfi tarzda istimal edilmez. Otuz sene halife olan bir zât, menfi siyaset namına istifade edildi zannıyla şeriata gelen tecavüzü gördünüz. Acaba şimdiki menfi siyasetçilerin fetvâlarından istifade edecek kimdir, bilir misin? Bence İslâmın en şedit hasmıdır ki, hançerini İslâmın ciğerine saplamıştır.”
Devam edecek
ÖNCEKİ BÖLÜMLER:
O ışığı siyaset aleminde tasavvur ederdim
Ayetlerden çıkardığım notlardan hoşuna geleni al gelmeyene ilişme
Kim 'Filân adam fenalık etti, belâsını buldu' dememiş ki
İslamiyet unsuriyetin bu şekildeki uyanışını reddeder
Kudret çıkarıyor, kader giydiriyor, inayet besliyor
Şehidin kendini hayatta bilmesinin sırrı
Bir masumun kanı ile insanlık nazar-ı adalette birdir
Öyle zaman olur ki, bir kelime bir orduyu batırır
Küfürle ithama çabuk cüret edenler düşünsünler!
Bunu yapamayan yaratma dâvâsında bulunamaz
En büyük, en küçüğe müsavi; zerrat yıldızlara emsâl olur
Kâinatın iki ciheti var aynanın iki vechi gibi
İşte anlatmayı, anlamayı kolaylaştıran sır
Hıristiyanlarda serveti çok olan, İslamiyette az olan dine yakındır
Bazan nâkısın oğlu kâmil, kâmilin oğlu nakıs oluyor! Neden?
Ümmet-i İslâmiyenin dini esaslarda gösterdiği ihmalin sebebi şudur
Halkın nazarını Kur’ân’a çevirmenin üç yolu var
Müslümanlar böyle yapsaydı Kur'an bütün mânâsıyla hâkim olurdu
Şu fikri Jön Türklere teklif ettim önce red, sonra kabul ettiler
Meşihat-ı İslâmiye, öyle bir vaziyete getirilmelidir ki
İslam aleminin geleceği için toplanan muhteşem mecliste söylediklerim
Şeriatin reddettiği medeniyet şudur
İşte Şeriatin emrettiği medeniyet
Şark husumeti zâil olmalı, Garp husumeti bâki kalmalı
Namaz, oruç ve zekattaki ihmalimiz kadere şu fetvâyı verdirdi
Bu tarz siyaset fikri hezeyanlaştırır