Risale Haber-Haber Merkezi
Başbakan Başdanışmanı ve Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Bediüzzaman Hazretlerinin gazetecilerle ilgili uyarısını hatırlattı.
Yeni Şafak'taki Yasin Doğan adıyla yazdığı yazısında ahlakın hayatın özü ve ruhu olduğunu anlatan Akdoğan, "Ahlakın ölmesi, hayatın anlamsızlaşmasına kapı açar. Hayatın her alanında, her noktasında ahlaklı olmak, ahlaki davranmak ve ahlakı gözetmek gerekir. Siyasette de bu böyledir, ticarette de, gazetecilikte de... Mücadelenin, kavganın, çekişmenin, rekabetin ve eleştirinin de ahlaki bir zemini vardır, olmalıdır. Müslümanın hayatı ahlaki olan ve olmayan diye kategorilere ayrılamaz. Müslüman kızdığı zaman da, mücadele içindeyken de dini yükümlülüklere tabidir, ahlaklı ve edepli olmak durumundadır. Bu karşısındakiyle ilgili değil kendisiyle ilgilidir" dedi.
Son günlerde gazeteciliğin asli mecraından saparak farklı mücadelelerin parçası haline getirildiğini, tetikçiliğin, belden aşağıya vurmanın, kara propagandanın aleti olduğunu gördüğünü belirten Akdoğan, Bediüzzaman Hazretlerinin gazetecilerle ilgili uyarısını hatırlattı:
"İnsaf, izan, hakkaniyet, objektiflik hak getire... O kadar gözü dönmüş, o kadar şehvete kapılmış, o kadar kin ve nefretle kendisinden geçmiş bir gazetecilik yapılıyor ki, bırakın hakikatin uçup gitmesini, büyük bir zulüm ve haksızlık ortaya çıkıyor.
Çarpıtma, saptırma, cerbeze, iftira habercilikmiş gibi lanse ediliyor.
Bediüzzaman hazretlerinin şöyle güzel bir sözü vardır: 'Ey gazeteciler! Edipler edepli olmalı, hem de edeb-i İslâmiye ile müteeddip olmalı. Ve onların sözleri, kalb-i umumî-i müşterek-i milletten bîtarafane çıkmalı. Ve matbuat nizamnamesini, vicdanınızdaki hiss-i diyanet ve niyet-i hâlisa tanzim etmeli.'