Risale Haber-Haber Merkezi
1943 Denizli Mahkemesinde İnebolu’dan hapishaneye gidenlerden birisi de merhum Hüseyin Kuru idi. Risale-i Nur’da ismi “Gülcü Hüseyin” olarak geçer. Esas mesleği semercilik olduğu halde “Gülcü” denmesinin sebebi; evinin bahçesinde 80’in üzerinde gül çeşidi yetiştirmesidir.
İnebolu’ya Vali gibi bir misafir geldiğinde bu misafirler mutlaka Hüseyin Kuru’nun gül bahçesine getiriliyor… Üstadımızın da gülcülüğü bırakmaması konusunda telkinlerinin olduğunu söylüyor kendisi. Ona, Gülcü Hüseyin lakabını da Üstadımız vermiştir. Kendisine ait külliyattaki dualarını da Gülcü Hüseyin diye yazmıştır Hz. Üstad.
Merhum Gülcü Hüseyin ağabeyimiz 4 Haziran 1981 tarihinde vefat etmiştir. Kendisine 24 Şubat 1978 tarihinde İnebolu’da bir ziyaretimiz olmuştu. “Ağabeyler Anlatıyor-1” kitabımızda hatıraları yayınlanmıştır.
Vefatının 33. yılında Gülcü Hüseyin ağabeyimizi rahmetle anıyor, yürek burkan bir hapishane hatırasını Risale Haber okuyucuları ile paylaşıyorum…
Ömer Özcan
***
Gülcü Hüseyin anlatıyor:
Denizli’de ağlatan hapishane zulmü:
“Koğuşta başıma gelen bir hâdiseyi anlatayım:
Bir kardeşimizin verdiği bir parça peynir midemi bozmuştu. Dört dönüyorum tuvalet için, fakat kapılar kilitli, tuvalet de yok. Başka çare kalmadığından bir köşeye boş bir teneke koyduk, bir kardeş de ceketi ile perde yaptı orada ihtiyacımı karşıladım. Bu şartlarda bile Kur’an’ı paylaşıp her gün hatim indiriyorduk. Ben bulunamadım ama 1948 Afyon Hapishane çilesi çok daha ağır şartlarda geçmiş…”