RİSALEHABER
Risale-i Nur’un fedâkar talebelerinden 1924 Isparta/İslamköy doğumlu Hasan Ergünal ağabey, 4 Ekim 2012 tarihinde bugün vefat etmişti. Vefat yıldönümünde ağabeyimizi rahmet dualarımızla anıyoruz.
Denizli şehidi İslamköylü Hafız Ali Ergün ağabeyin köylüsü ve talebesi olan Saatçi Hasan ağabey, Üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretleriyle çok defa görüşmüş ve konuşmuştur. Hafız Ali ağabeyden de Kur’an ve yazı dersleri almıştır.
Merhum Hasan Ergünal ağabeyi Ömer Özcan, İslamköy’de çok defa ziyaret etti ve kaydettiği hizmet hatıralarını Ağabeyler Anlatıyor-1 kitabında neşretti. Hatıralardan bazı bölümler şöyle:
HER GÜN İŞİNİZE GİDERKEN İKİ-ÜÇ SAYFA OKUYACAKSINIZ
Bir gün Üstad’ın ziyaretine gitmiştik.
“Yazıyor musun?” diye sordu.
“Efendim, ancak namazlarımı kılabiliyorum” dedim. Sonra,
“Okuyor musun?” dedi. Ben yine:
“Efendim, ancak namazımı kılabiliyorum’ dedim.
“Her gün işinize giderken iki-üç sayfa okuyacaksınız” deyince,
“Peki efendim” dedim.
ÜSTAD İSLAMKÖY’E GELDİ
Üstad’ımız Bediüzzaman hazretleri -herhalde 1956 idi- şimdi Isparta’da müzede bulunan o arabayla İslâmköy’e geldi.
“Ben niye geldim, biliyor musunuz? Ben sizi tebriğe geldim, sizin yazdığınız bu eserlerin dünyaya duyurulmasına ve neşrine sebep olduğunuz için sizi tebriğe geldim” dedi ve gitti.
Ben bir müddet sonra Üstad’ı tekrar ziyarete gittim. Üstad şöyle dedi:
“Kim var sizin İslâmköy’de bu risaleleri yazan? Sen hepsine selâm söyleyeceksin. Sizin bu yazdığınız eserlerin dünyaya duyurulmasına ve neşrine sebep olduğunuzdan dolayı Üstad’ınız sizi tebrik ediyor, diyeceksin.”
Bir gün yine (Vahşi) Şaban kardeş bizim köyde kalmıştı. Ben, Asâ-yı Mûsâ yazıyordum. Ceylan kardeş geldi: “Üstad geldi” dedi. Ben gidip elini öptüm: “Efendim, Asâ-yı Mûsâ’yı bitirdim, formaları hazırlamıştım, getireyim mi?” dedim. “Getir!” dedi.
İSLÂMKÖY’DE 18 KALEM VARDI; KULEÖNÜ’NDE 40, SAV’DA BİN…
O zaman İslâmköy’de Risale-i Nur yazan 18 kalem vardı, Sav köyünde bin kalemle yazılıyordu. 35-40 kalem de Kuleönü köyünde vardı. Çobanisa köyü, Eğirdir, Barla, Atabey... Buralarda hep yazıldı.
Küçük Ali ağabey Kuleönlüdür. O da 40 sene evinden çıkmadan eser yazmıştır. 17 defa külliyatı yazıp bitirmiştir. Hüsrev Efendi de 40 sene evinden çıkmadan yazdı.
Bunların yazdıklarının bir kısmı kendi ellerinde kaldı, bir kısmı Türkiye’nin her tarafına dağıldı. Nasibi olanlar yazdı... Sonra matbaalara geçti. Şimdi de tâ Amerika’ya, Avustralya’ya kadar yayıldı.
Demek ki Üstad’ın o zamanki müjdeleri şimdi çıktı elhamdülillah...