Bediüzzaman: Hürriyeti sû-i tefsir etmeyiniz; ta elimizden kaçmasın

Ecnebiyede terakkiyat-ı medeniyeye yardım edecek noktaları (fünun ve sanayi gibi) maalmemnuniye alacağız

Risale Haber-Haber Merkezi

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Divan-ı Harb-i Örfî adlı eserinden bölümler)

Talebeliğin bana verdiği vazife ile ve hürriyetin fermân-ı mezuniyetiyle ihtar ediyorum ki:

Ey ebnâ-yı vatan! Hürriyeti sû-i tefsir etmeyiniz; ta elimizden kaçmasın ve müteaffin olan eski esareti başka kapta bize içirmekle bizi boğmasın. (HAŞİYE:Evet, daha dehşetli bir istibdat ile, pek acı ve zehirli bir esareti bize içirdiler.) Zira hürriyet, mürâât-ı ahkâm ve âdâb-ı şeriat ve ahlâk-ı hasene ile tahakkuk ve neşvünemâ bulur. Sadr-ı evvelin, yani Sahabe-i Kiramın o zamanda, âlemde vahşet ve cebr-i istibdat hükümferma olduğu halde, hürriyet ve adalet ve müsavatları bu müddeâya bir burhan-ı bâhirdir. Yoksa, hürriyeti sefahet ve lezaiz-i nâmeşrua ve israfat ve tecavüzat ve hevâ-i nefse ittibâda serbestiyet ile tefsir ve amel etmek, bir padişahın esaretinden çıkmakla ve alçakların istibdadı ve esaret-i rezilesinin altına girmekle beraber, milletin çocukluk istidadını ve sefih olduğunu gösterdiğinden, paralanmış olan eski esarete lâyık ve hürriyete adem-i liyâkatini gösterir. 

Zira sefih mahcurdur. Geniş ve muşa’şa’ olan yeni hürriyet-i şer’iyeye adem-i liyâkat—zira çocuğa geniş olmaz—şanlı olan ittihad-ı millîyi bozulmuş ve müteaffin olan hâlât ile fena bir hastalığa hedef edecektir. Zira ehl-i takvâ ve vicdanın tefsiri böyle değil. Mezhebi de muhalif olacaktır. Biz millet-i Osmaniye erkeğiz. Kâmet-i merdane-i istidad-ı milliyemize kadınların libası gibi süslü sefahet ve hevesat ve israfat yakışmıyor. Binaenaleyh, aldanmayalım.

خُذْ مَا صَفَا دَعْ مَا كَدَرْ (Duru olanı al; bulanık olanı bırak!) kâidesini düsturu’l-amel yapalım. Şöyle ki:

Ecnebiyede terakkiyat-ı medeniyeye yardım edecek noktaları (fünun ve sanayi gibi) maalmemnuniye alacağız.

Amma medeniyetin zünub ve mesavîsi olarak bazı âdât ve ahlâk-ı seyyie ki, ecnebîlerde mehasin-i medeniye-i kesiresiyle muhat olduğu için çirkinliğini o kadar göstermiyor. Biz ise, aldığımız vakit sû-i tâlih cihetiyle ve sû-i intihap tarikiyle müşkilü’t-tahsil mehasin-i medeniyeti terk edip, çocuk gibi hevâ ve hevese muvafık zünub-u medeniyet kesb ettiğimizden, muhannes gibi veya mütereccile gibi oluruz. Kadın, erkek gibi giyinse maskara olur. Erkek, kadın gibi süslense muhannesliktir, yakışmaz. Mert ve âlihimmet, zîb ü zîverle muzahraf cilveli hanım gibi olmamalı.

Elhasıl: Zünub ve mesâvî-i medeniyeti, hudud-u hürriyet ve medeniyetimize girmekten seyf-i şeriatla yasak edeceğiz. Ta ki, medeniyetimizin gençliği ve şebabeti, zülâl-i aynü’l-hayat-ı şeriatla muhafaza olsun. Kesb-i medeniyette Japonlara iktida bize lâzımdır ki, onlar Avrupa’dan mehasin-i medeniyeti almakla beraber, her kavmin mâye-i bekàsı olan âdât-ı milliyelerini muhafaza ettiler.

Bizim âdât-ı milliyemiz İslâmiyette neşvünema bulduğu için, iki cihetle sarılmak zaruridir.

Devam edecek

ÖNCEKİ BÖLÜMLER

Memleketimde mektep-medrese açtırmak üzere geldim

Ben milliyetimizi, yalnız İslâmiyet biliyorum

Şeriatın bir hakikatine bin ruhum olsa feda etmeye hazırım

Mazlumiyetle ölmek, zâlimiyetle yaşamaktan daha hayırlıdır

Neme lazım demediğimden bu mahkemeye girdim

Şeriatı rüşvet vermedim

Hükûmetin işine karışmayacağız, hikmet-i hükûmeti bilmiyoruz

Adalet namazında kıbleniz dört mezhep olsun

Gazeteler iki yanlış kıyas ile İslam ahlakını sarstı

Heyecanı teskin ettim, yoksa bir fırtına daha olacaktı

İttihad-ı Muhammedinin (asm) tarifi budur

İşittim ki, askerler bazı cemiyetlere intisap ediyor

Anladım iş fena, itaat muhtel, nasihat tesirsizdir

Askerler içine Cuma günü ulema ile beraber gittim

Bediüzzaman: Dünyevî bir saadetimiz bir cihetle bilim ile olacak

Bu ömürden sonra sırf âhireti düşünmek lâzım

Biz ki hakikî Müslümanız aldanırız fakat aldatmayız

Onu âlimlikle yâdetmek ilme husumettir

İtaat-i askeriyeyi, âmâl-i nâmeşruaya feda etmeye ihtimal verdiler

Bir insan yılan sûretine girse yahut bir velî haydut kıyafetine girse

Hak daima üstün gelir; hakka galebe edilmez, millet uyanmış

Alem-i İslâmın terakkisinin birinci kapısı şeriat dairesindeki hürriyettir

Vatandaşlarıma ve kardeşlerime birkaç söz söyleyeceğim

Dünya için din feda olunmaz!

Bunu yapmak Avrupaya yönelip namaz kılmak gibidir

Bu zamanın en büyük farz vazifesi ittihad-ı İslâmdır

Yaşasın Kur’ân-ı Kerîmin Kanun-u Esasîleri

Eğer böyle olursa bu millet-i mazlumenin terakki edeceğini müjde veriyorum

Sakın, ey ihvân-ı vatan! Sefahetlerle ve dinde lâubaliliklerle tekrar öldürmeyiniz

 

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Bediüzzaman Haberleri