Bediüzzaman İslâmiyet, büyük insanlık demişti

Kaplan, Bediüzzaman Hazretleri'nin, "İslâmiyet, insaniyet-i kübradır" sözünü açıkladı

Risale Haber-Haber Merkezi

Yusuf Kaplan, Bediüzzaman Hazretleri'nin, "İslâmiyet, insaniyet-i kübradır" sözünü açıkladı.

Yeni Şafak'taki köşesinde Kaplan, "İslâmiyet, büyük insanlıktır. Zira insanı büyük oluş ve varoluş yolculuğuna çıkarır İslâmiyet. Yaratılmışların en şereflisi, en yücesi makamına ulaştırır. Yüceltir" dedi.

Kaplan, yazısını şöyle sürdürdü:

"Bediüzzaman Hazretleri, 'İslâmiyet, insaniyet-i kübradır' demişti. Evet, büyük insanlık, demekti İslâmiyet. Çünkü yalnızca İslâmiyet, insanın biliş, oluş, kendi oluş, kendini buluş ve hakikat merdivenlerini adım adım tırmanış seyr-ü seferinin yol haritalarını sunan yegâne hayat ve hakikat kaynağıdır.

İnsanın ancak kendisini, zaaflarını aşabilmesi durumunda insan olmaya başlayabilmesi, kendini aşabilmesi sözkonusu olabilir. Yani insan, potansiyel olarak insandır. Bilkuvve insandır yalnızca. Bilfiil insan değildir.

'İnsan' doğulmaz, insan olunur. Her doğan insan, bilkuvve insan olarak doğar, 'potansiyel insan' olarak gözlerini açar dünyaya. Ama hayat, insanı insan olmaktan alıkor bazen. İnsanı insanlığından uzaklaştırır. İnsan, kendinden, kendi olmaktan uzaklaştıkça insan olmaktan da uzaklaşır zamanla.

İnsanın insan olabilmesi gerekir. İnsanın insan olabilmesi için kendi olması, kendinde olması, kendiyle olması gerekir. İnsanın kendi olabilmesi ise, kendisiyle, kendi beni ve bencillikleriyle mücadele ve mücahede edebilesine bağlıdır.

Kişinin kirlerinden arınabilmesi, kibir tuzaklarından kurtulabilmesi, bir tasfiye, bir saflaşma, bir tasaffî, kısacası -kelimenin en geniş anlamıyla- bir 'tasavvuf' yolculuğuna çıkabilmesiyle imkan dahiline girebilir.

Kendini tasfiye edemeyen, kabalıklarından arınamayan, kalabalıklara karışan kişi, kalabalıklardan biri olur çıkar. Kabalıkları da kalabalıklaşır, artar ve azmanlaşır.

Evet, İslâmiyet, büyük insanlıktır. Zira insanı büyük oluş ve varoluş yolculuğuna çıkarır İslâmiyet. Yaratılmışların en şereflisi, en yücesi makamına ulaştırır. Yüceltir. İnsanın yücelebilmesinin, kendini aşabilmesinin yollarını gösterir, yol haritalarını serer insanın önüne.

İnsan, insan olma cehdi, gayreti göstermediği, gösteremediği, insan olma mükellefiyetini ihmal ettiği, yerine getiremediği zaman, insanlığından olma cinayetine kurban gidebilir. Böylelikle aşağıların en aşağısına düşebilir.

Yazının devamı için tıklayınız

Bediüzzaman Haberleri