Risale Haber-Haber Merkezi
Milli Gazete yazarı Gülay Pınarbaşı, Bediüzzaman'ın kibirli ve mütevazi insanların yaşam farkını bir cümleyle özetlediğini söyledi.
Tevazulu insanların kibirli insanların yaşadıkları sıkıntı ve baskıları hiçbir zaman yaşamayacaklarını ifade eden Pınarbaşı, "Elbette ki her insan herşeyin en güzeline sahip olmayı, herşeyin en iyisini yapmayı ister. Ancak bunları dünyevi hırslarını tatmin etmek, insanların gözlerinde büyümek ve bundan dolayı saygı görmek için yapanlar büyük bir kayıp içindedirler. Mütevazi bir insan ise bunların hepsini Allah'ı razı etmek ve sevap kazanmak için ister. Bir şey başardığında veya güzel bir özelliğe sahip olduğunda, bunların hiçbirinin kendisinden olmadığını, her birinin Allah'ın kendisine lütfettiği nimetler olduğunu bilir. Bunları kendisine veren, kaderinde kendisine başarı, güzellik ve nimet yaratan Allah'a şükreder. Dolayısıyla bunlardan herhangi birini kaybettiğinde de mutsuz olmaz. Bunun da kendisi için bir deneme olduğunu bilir ve tevekkül eder. Ne başarıyı ne de başarısızlığı, ne güzelliği ne de çirkinliği sahiplenmez. Hepsinin dünya hayatında kendisini denemek için yaratılan olay ve görüntüler olduğunu bilerek, bu inancının kendisine verdiği huzur ve rahatlığı yaşar" dedi.
Bediüzzaman'ın kibirli ve mütevazi insanların yaşam farkını anlatan cümlesini hatırlatan Pınarbaşı, yazısını şöyle sürdürdü:
"Bediüzzaman da kibirli ve mütevazi insanların yaşamları arasındaki farkı kısaca şöyle özetler: "Kendini beğenen belayı bulur, zahmete düşer. Kendini beğenmeyen safayı bulur, rahmete gider." (Mektubat, s.301)