Risale Haber-Haber Merkezi
Prof. Dr. Ahmet Nebil Soyer, Bediüzzaman'ın yazdığı Münazarat kitabının "Osmanllığı yeniden inşa eden bir eser" olduğunu söyledi.
Soyer'in sözleri şöyle:
"Bediüzzaman her zaman alternatif düşüncedir, bu eserini yazdığı yıllarda yeni bir insan tipi inşa etmek için Üdeba ve fikir adamları eserlerinde topluma teklifler ederler. Namık Kemal’in Osmanlıyı yücelten mısraları “cihangirane bir devlet çıkardık bir aşiretten” cümlelerinde görülür. Namık Kemal ilk defa Osmanlılığın ideolojisini kültürel ve tarihi, duygusal boyutlarını çizer. Cezmi romanında Osmanlılığı Osmanlıyı anlatır. Evrak-ı Perişan isimli eserinde İslamcı-osmanlı birlikteliğinin büyük adamlarını yeniden kamu oyuna ideal örnekler olarak sürer. Daha sonraki yıllarda yirminci yüzyılın başında Halide Edip Adıvar hem dini hem de milli tipler çizer, Sinekli Bakkal’da islamı esas alan ama diğer dinlerle irtibat halinde bir dini insan çizer; Yeni Turan romanında Ziya Gökalp’ten farklı bir insan tipi ortaya koyar. Bediüzzaman her zaman alternatif fikirler üretir, ama talebeleri yüzyılın olaylarından arındırarak sadece onun eserlerine bakınca bu farklılık görülmüyor.
"Bediüzzaman’ın Münazarat’ın başında ortaya koyduğu tip aslında Osmanlının yüzyıllarda tanıdığı bir tipti. Türk-kürt-Arap emmuzeci. Bediüzzaman yüzyılın başında bu birlikteliğin bozulmaya yüz tuttuğunu görüyordu. Çünkü Türk aydınlarında beliren Türk milliyetçiliği fikri bu emmuzeci bozuyor, diğer tabi unsurları da herekete geçiriyordu. Kuzey Afrika’ya gönderilen Türk subaylarının Türk milliyetçliği yapması Arapları da harekete geçiriyor, bir müsbet görünen mikrop Osmanlıyı işgal ediyordu. Bediüzzaman biraz avami gibi görünse de bu birlikteliğin en son tabi unsurunun gözünden umumi tipin nerelerde kopma gösterdiğini onların soruları ile açıklığa kavuşturuyor, onların saf zihinlerinde birlikteliğin bo zulmasına neden olan veya olabilecek gerekçeleri açıklıyordu.
"Bediüzzaman sadece Türk Kürt Arap üçlüsünün birlikte hareket etmesinin ötesinde Osmanlıyı yapan gayri Türk ve gayri Müslim unsurlarla da birlikte yaşamanın reçetelerini veriyordu. Bunlar Ermeniler ve Hristiyanlardı.
İşte Bediüzzaman Osmanllığı şu içinde bulunduğumuz ortamda yeniden inşa eden...