RİSALEHABER
Risale-i Nur sayfalarına lügat eklenmesine dair Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebelerinden Hüsnü Bayramoğlu ağabey bizzat yaşadığı bir hatırayı anlattı.
Hüsnü ağabeyin sözleri şöyle:
İlk defa üniversite Nur talebeleri olarak onlara neşrettirdi
"Biz Isparta'daydık. Atıf Ural yanında iki kişiyle geldi. İkisi de talebe ama isimlerini unuttum. Ama Atıf Ural'ı unutmadım. Üstadımızı ziyarete geldiler. Üstad Hazretleri onlara iltifat etti.
İlk defa üniversite Nur talebeleri olarak onlara neşrettirdi, Ankara'da. Üniversite talebeleri olarak. İstanbul'da Ahmet Aytimur. Üstadımıza teşekkür ettiler. Sonra "bir sorunumuz var" dediler. Üstadımız "ne sorununuz var" dedi.
"Üstadım şimdiki nesil eski kelimeleri anlamıyorlar. Eğer izin verirseniz her sayfanın altına o sayfanın lügatını yazalım" dedi.
Üstad, "Tamam kardeşim, senin ediğin tamam fakat" dedi.
Bak orayı karıştırıyorlar. "Fakat Risale-i Nur yüksek marifetullah dersi veriyor. Velayet-i Kübra dersi veriyor" dedi. Aynen bu kelimeyi kullandı.
"Şimdi mesela birisi bu sayfadaki bir kelimenin manasını, lügata değil, alttaki sayfanın lügatına baksa, aynı sayfada burada okuduğu bütün manayı dağıtır, feyzi kaçar tekrar da orayı okumaz. Onun için izin vermiyorum" dedi.