(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin SÜNUHAT eserinden bölümler.)
Bismillahirrahmanirrahim
وَلاَ تَقُولُوا لِمَنْ يُقْتَلُ فِى سَبِيلِ اللهِ اَمْوَاتٌ بَلْ اَحْيَۤاءٌ وَلٰكِنْ لاَ تَشْعُرُونَ 1
أَىْ: لٰكِنَّهُمْ يَشْعُرُونَ اَنَّهُمْ أَحْيَۤاءٌ مَا مَاتُوا 2
Şehid kendini hayy bilir. (Haşiye) Feda ettiği hayatı sekeratı tatmadığından, gayr-ı münkatı ve bâki görüyor. Yalnız daha nezih olarak buluyor. Başka meyyite nispeti şuna benzer ki:
İki adam rüyada lezaizin envâına câmi bir bahçede geziyorlar. Biri rüya olduğunu bilir, ehemmiyet vermez. Diğeri ise yakaza bilir, hakikî mütelezziz olur.
Âlem-i rüya, âlem-i misâlin zılli ve o da âlem-i berzahın zılli olduğundan, desatirleri mütemâsildir.
Dipnot-1: "Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin. Doğrusu onlar diridirler; lâkin siz farkına varmazsınız." Bakara Sûresi, 2:154.
Dipnot-2: Yani: Onlar kendilerini ölmemiş diriler olarak hissederler.
HAŞİYE: Acip bir vâkıa şu mânâya bana kat'î kanaat vermiştir.
Said Nursî