Risale Haber-Haber Merkezi
1925 öncesinde Kürtlerde dini önderlik ve dini şahsiyetlerin en ön planda geldiğini ifade eden Müfit Yüksel, Yeni Şafak'taki yazısında "19. Yüzyıl ve 20. Yüzyılın başlarında dahi Kürtlerin öncüleri ve önderleri ya Şeyh-Molla-Seyyid-Şerif gibi din adamları, ya da dindar şahsiyetlerden oluşmaktaydı" dedi.
1925'ten sonra oluşan yeni devlet ve sistemin dini yapıda kopukluğa sebebiyet verdiğini vurgulayan Yüksel, yazısını şöyle sürdürdü:
"Özellikle, Tanzimat sonrasında mirlik/Beylik sisteminin kaldırılması ve bunun yerini Mevlâna Halid hazretlerinin çıkışı ile birlikte yeni Nakşibendî-Hâlidî aristokrasisinin alması ile daha da pekişen bir dini yapıya bürünmüştü. 1925'in arefesinde Kürtler içinde bu durum en zirve noktasındaydı. Bediüzzaman Said En-Nursî, Seyyid Şefik Arvâsi, Abdülhakim Arvâsi, Şeyh Muhammed Ziyâeddin, Seyyid Abdülkâdir, Şeyh Süleyman El-Hâlidî,Erbilli Şeyh M. Es'ad, Süleymaniyeli Tevfik, Haydarizâde Şeyhülislâm İbrahim Efendi, Abdürrahîm Rahmî Zapsu, Mutkili Halil Hayâli, Mehmed Mihrî, Diyarbekirli Ahmed Ramiz bunların başlıcalarıydı. 1925'ten sonra oluşan Yeni devlet ve sistemin ağır baskısı, dini müesseselerin tasfiyesi ve bu şekildeki durumun süregelmesi dini yapıda oluşan kopukluğa sebebiyet verdi.