Risale Haber-Haber Merkezi
Bediüzzaman’ın öğrenim süreci kendine özgüdür. Hayatı boyunca öğreticiliği ile öğrenciliği iç içedir. İlk hocalarından sayılabilecek olan ağabeyi Molla Abdullah ile ilişkisinin, önce öğrenci, sonrasında öğretici konumunda devam etmesi bunun hoş bir göstergesidir.
Bediüzzaman, hayatı boyunca kendi talebelerini “ders” arkadaşı olarak görür. Öğreticiyi idealize eden yaklaşımı reddeder. Ona göre ilim karşısında talebe ile hoca birdir. Bazen olur, biri öne geçer, diğerini eğitir.
Bediüzzaman, hocayı ilim hazinesinin anahtarı olarak görür. Bu nedenle, hocası vasıtasıyla, kitapların malumatından ziyade özünü almak ister. Klasik öğrenim sırasını takip etmez. Birçok medresede talebe ve hocalarla tartışmaları, çabuk sıkılması, kitapların çoğunu yarım bırakması, bu yöntemi uygulayacak yeterli zemini bulamaması olarak görülebilir.
Caner Kutlu'nun "Medresetüzzehra Merkezinde Bediüzzaman’ın Eğitim Felsefesine Giriş" tebliği için TIKLAYINIZ