Risale Haber-Haber Merkezi
(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Münazarat adlı eserinden bölümler)
Sual: Biz kuvvetimizi nasıl toplayıp namus-u İslâmiye-i milliyeyi muhafaza edeceğiz? HAŞİYE 1
Cevap: Fikr-i milliyetle, milletin cevfinde havz-ı kevser gibi bir havz-ı mârifet ve muhabbet yapınız.
Altındaki suyunu çeken delikleri maarif ile kapatınız. İçine su akıtan yukarıdaki mecrâları fazilet-i İslâmiye ile açınız. Büyük bir çeşme var, şimdiye kadar sû-i istimal ile şûristana dağılıp bazı seele ve acezeye neşvünemâ verdi. Bu çeşmeye güzel bir mecrâ yapınız, mesâi-yi şer’iye ile şu havuza dökünüz. Sonra da bostan-ı kemâlâtınıza su veriniz. Bu, hiç bitmez ve tükenmez bir menbadır.
Sual: Nedir o çeşme?
Cevap: Zekât. Sizler Hanefî ve Şâfiîsiniz.
Sual:
1 حَبَّذَا وَنِعْمَتْ اِنْ لَمْ تَذْهَبْ غَائِضَةً بَلْ فَاضَتْ اِلٰى تِلْكَ الْخَزِينَةِ
Cevap: HAŞİYE 2
2 اِنَّ فِيكُمْ ذَكَاوَةً اِنَّمَا تَتَزَاهَرُ بِالزَّكَاةِ
Sual: Nasıl?
Cevap: Eğer, ezkiya zekâvetlerinin zekâtını ve ağniya, velev zekâtın zekâtını milletin menfaatine sarf etseler, milletimiz de başka milletlere yolda karışabilir.
Sual: Daha başka?
Cevap: İanât-ı milliye-i İslâmiye denilen nüzur ve sadakât, zekâtın ammizâdeleridirler. Asabiyetini çekerler, hizmette yardım edecekler.
Sual: Neden çok âdât-ı müstemirremizi tezyif ediyorsun? HAŞİYE 3
Cevap: Her bir zamanın bir hükmü vardır. Şu zaman, bazı ihtiyarlanmış âdâtın mevtine ve neshine hükmediyor. Mazarratlarının menfaatlerine olan tereccuhu, idamına fetvâ veriyor.
Dipnot:
HAŞİYE 1: Kırk beş sene evvel bedevî aşâire olan bu dersler, şimdi Nurun şakirtlerine de bir ders olabilir diye kalbime ihtar edildi.
HAŞİYE 2 : Darılma, şu kelâm zekâtın postunu giymiş.
HAŞİYE 3 : Bazı sualler komşu görünüyor; lâkin ortalarında büyük bir dere var. Hayal bir balona binse ve eline bir dürbün alsa, ancak vatanlarını bulabilir.
1 : Eğer o su çekilip gitmez de, bu hazineye dökülüp taşarsa ne âlâ!
2 : Sizde öyle bir zekâ var ki, ancak zekât ile çiçek açar.
Devam edecek
ÖNCEKİ BÖLÜMLER
Şu eserlerim Kürt olduğu gibi, aynı halde Türk, aynı vakitte Araptır
Size beğendirmek için değil, hakka hizmet için yazdım
Kürt aşiretleri ile yaptığım ders siyaset doktorlarına yardım eder
Yalnız Kürdistan’a değil âleme bağırarak müjde veriyorum ki
İstibdat İslâmiyeti zehirlendirir dalalet gruplarını doğurur
Bu sistem herkesi bir padişah hükmüne getiriyor
İstibdadın çirkinliğine, meşrutiyetin iyiliğine delilim şudur
Zulüm, belki kafanızdaki cehâletin zulmetindendir
Vahşet ayıları, cehâlet ejderhası, husumet kurtları
Yeis, aczden gelir. Yeis, mâni-i herkemâldir
Teşebbüssüz tevekkülünüz Allah'a karşı inat demektir
Meşrutiyet hükûmete düştüğü vakit...
Ey Kürtler! Sizin bey ve ağa, hatta şeyhleriniz dahi...
Cehâletimizin silâhıyla, asıl bizi mahveden...
Beyler, ağalar, müteşeyyihler iki kısımdır farkları şudur
İşte böyle yapana 'büyük adam' denir
Şeriat zemine nüzûl etti ta ki insanın yüzünü ak etsin
Ruh-u meşrutiyet şeriattandır; hayatı da ondandır
Onlar namazı kılıyordu, kıbleyi tanımıyordu
Şeriatı isteyenler iki kısımdır
Hıristiyan ve Yahudi milletvekillerinin oylarının şeriatta ne kıymeti var?
Merhamet dilencileri ya haksız veya tembeldirler
İslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez!
Başkasına itimat etmeyen nefsiyle teşebbüs eder
Dininden korkan adamın, dinde hissesi örümcek ağı gibidir
Eğer, Mehdi gelecekse hemen gelmeli
Cehalet ağa, inat efendi, garaz bey, intikam paşa, taklit hazretleri, mösyö gevezesi
Her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz
Bir müfside de hüsn-ü zan edebilirsiniz. Delil ve âkıbete bakınız!
Çok iyiler var ki, iyilik zannıyla fenalık yapıyorlar
Bunu ezber edebilirsiniz: Eski hâl muhal; ya yeni hâl veya izmihlâl
Bu devletin dini, din-i İslâmdır
Din saadetin ziyasıdır, hissin ulviyetidir, vicdanın selâmetidir
Hürriyet, âdâb-ı şeriatla edeplenmeli ve süslenmeli
Ey Türkler ve Kürtler! İnsaf ediniz!
Sizde olanı yarı hürriyettir, diğer yarısı başkasının hürriyetini bozmamaktır
İnsana karşı hürriyet, Allah’a karşı ubudiyeti intaç eder
İman ne kadar mükemmel olursa, o derece hürriyet parlar
Veliye, şeyhe ve büyük bir âlime karşı nasıl hür olacağız?
Bediüzzaman, Rum ve Ermenilerin hürriyeti hakkında ne düşünüyor
Yine esir Kürtler ve Türkler idi
Hürriyet fikri alem-i İslamda öyle bir inkılap yaptı ki
Devletimizi parça parça etmek için ağızlarını açmış olan o müthiş yılanlara ne diyeceğiz?
Gayr-ı müslimlerle nasıl eşit olacağız?
Ermeniler ile nasıl dostluk üzerinde ittifak edeceğiz?
Beşi geveze birkaç tanesi de zevzek
'Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin' ayetinin tefsiri şudur
Büyük işlerde yalnız kusurları gören aldanır veya aldatır
Gayr-ı müslimin askerliği nasıl caiz olur?
Müslümanlar bundan dolayı fakirleşti
Memurluk yerine sanat, ziraat ve ticaret tercih edilmeli
Ermeniler nasıl saatçi ve makineci oluyorsa vali de olurlar
Bazı Jön Türkler masondurlar, dine zarar ediyorlar
Müslümanların medenileşmesi İslâmiyete ittibaları nispetindedir
Ey muhataplarım! Ben çok bağırıyorum çünkü...
Ey Türkler ve Kürtler! Ecdad ve çocuklarınız size diyecek ki
Niyette iyi etmişler, amelde yanlış gitmişler
Biz Türkler ve Kürtler neden böyle sefil ve müflis kaldık?
Biz ölsek, milletimiz olan İslâmiyet bâkîdir, milletim sağ olsun