(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin SÜNUHAT eserinden bölümler.)
Bismillahirrahmanirrahim
Aynı gün, pür-ümit, başka ve dünyevî bir meclise gittim. Dünyevîler dediler:
"Neden geldin geleli siyasete karışmıyorsun? "
Dedim: 1 اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ وَالسِّيَاسَة
"Evet, İstanbul siyaseti, İspanyol hastalığı gibi bir hastalıktır. Fikri hezeyanlaştırır.
Biz müteharrik-i bizzat değiliz, bilvasıta müteharrikiz. Avrupa üflüyor, biz burada oynuyoruz. O tenvim ile telkin eder, biz kendimizden hayal edip, asammâne tahribimizde eser-i telkini icra ederiz.
"Madem ki menba Avrupa'dadır. Gelen cereyan ya menfî veya müspettir. Menfîye kapılan harf gibi: دَلَّ عَلٰى مَعْنًى فِى نَفْسِ غَيْرِهِ 2 yahut لاَيَدُلُّ عَلٰى مَعْنًى فِى نَفْسِهِ 3 tarif edilir. Demek bütün harekâtı, bizzat hariç hesabına geçer. Çünkü iradesi hükümsüzdür. Hulûs-u niyeti fayda vermez. Bahusus, menfî iki cihet-i zaafla hariç cereyanın kuvvetine bir âlet-i laya'kıl olur.
"Diğer müspet cereyan ise ki, dahilden muvafık şeklini giyer. İsim gibi دَلَّ عَلٰى مَعْنًى فِى نَفْسِهِ 4'dir. Hareketi kendinedir. Tebei haricedir. Lâzım-ı mezhep, mezhep olmadığından, belki muahez değil. Bahusus iki cihetle kuvveti, hariç cereyanın müspet ve zaafına inzimam etse, harici kendine âlet-i lâyeş'ur edebilir."
Dipnot-1: Şeytanın ve siyasetin şerrinden Allah'a sığınırım.
Dipnot-2: Mânâsı kendisinden başkasına delâlet eder.
Dipnot-3: Mânâsı kendisine delâlet etmez.
Dipnot-4: Mânâsı kendisine delâlet eder.
Said Nursî