Risale Haber-Haber Merkezi
Bilici, Türkiye'nin İslam dünyasındaki imaj değişikliğine dikkat çekti.
Ramazan ayının dinî duyguların en yoğun yaşandığı bir mevsim olduğuna dikkat çeken Bilici, "Gündüzleri oruçla; geceleri teravih, sahur ve mukabele ile geçiren insanlarımızın büyük kısmı, bu ayda sanki melekleşiyor. Yardımseverlik duyguları, bu ayda zirve yapıyor" dedi.
Dindarlığın milletin kimliğinde çok önemli bir yer tuttuğunun inkar edilemez bir gerçek olduğuna dikkat çeken Bilici, İslam dünyasında uzun zamandır Türkiye'nin İslam'la bağının koptuğu kanaatinin hakim olduğunu belirtti.
Türkiye'nin İslam'la ilişkisine dair olumsuz imajın arka planının boş olmadığını hatırlatan Bilici, yazısını şöyle sürdürdü:
"Hilafetin ilgası, İslam dünyası için ilk şok olmuştu. Asırlarca kendilerine kanat geren, şimdi de umutla baktıkları Türkiye'de olup bitenlere şaşkındılar. Sömürgeci Batılı güçleri de Türkiye'nin İslam'dan yüz çevirdiği imajını pompaladı.
"Bu hissiyat, Bediüzzaman, Mehmet Akif gibi isimlere reva görülen muameleyle güçlendi; Türkiye'nin biraz da mecburiyetten NATO içinde yer alması ve ardından İsrail ile sıkı ilişkiler kurması bu algıyı pekiştirdi. Başörtüsü gibi sembollere karşı takınılan tavır da işin tuzu biberi oldu.
Zaman içinde meydana gelen bazı gelişmelerin Türkiye hakkındak olumsuz imajın düzelmeye başladığını belirten Bilici, yazısını "Kökü böyle olan bir toplumun dinle barışık olması değil, dinden kopması anormal değil mi?" cümlesiyle bitirdi.