(Abdülkadir Badıllı / Mufassal Tarihçe-i Hayat)
Bediüzzaman Said Nursi'nin (O dönemdeki bilinen adıyla Molla Said-i Meşhur’un) Bitlis’ten ayrılıp Van’a gidiş tarihi olan 1897 ile, Van’dan Medresetüz Zehra’nın kurulmasına çalışmak üzere, İstanbul’a gidişi olan 1907 tarihi arasındaki on senelik hayatının umumi bir özelliği şöyledir:
1- Kendine mahsus bir tedris usûlünü icad eder. Yani, dinî ilimlerle, hazır asrın fennî ilimlerini birbirine katarak, dinin hakikatlerini müsbet ilimlerle te’yid etmek şeklinde talebelerinin zihinlerini aydınlatmakta sarf-ı himmet etmekteydi.
2- Katiyyen hiçbir kimseden hediye ve teberru şeklinde para almamakta ve maaşı (*) da kabul etmemekte idi.
3- Hiçbir âlimden sual sormamak (**) adetini terk etmedi. Şark’taki bu ilk yirmi senelik hayatının münazaralı, imtihanlı döneminde, bunu mutlak şekilde tatbik etmişti. Daima mucîb, yani cevap veren mevkiinde bulundu.
Bu mevzuda derlerdi ki: “Ben âlimlerin ilimlerini inkâr etmiyorum. Onların ilimlerinde bir şüphem yoktur ki sual sorayım. Binâenaleyh, benim ilmimden şüphe edenlerin benden sual sormaları normaldir.”
4- Mahallî adete muhalif olarak, kendi talebelerini “Ratıb” getirmekten ve gidip Zekât toplamaktan men ediyordu. Talebelerini kendisi iaşe ettiği gibi (***) hasbeten lillah meccanen (ücretisz) okuturdu.
5- Daima mücerred kalmak, dünyada hiçbir şeyle alâka peyda etmemek şeklinde hayatını tanzim (****) ediyordu. Bir yerden diğer bir yere nakl-i mekân ettiği zaman, bütün malını bir eliyle taşıyıp götürebilecek şekilde ayarlıyordu.
(*) Bütün hayatında bu adet ve kaidesi en zor şartlar altında bile değişmedi. Buna dünya şahittir. Yalnız Rus esaretinden avdetinde Dar-ül Hikmet-il İslâmiye'de istemeyerek aza tayin edildiği zaman 1-2 sene maaşı kabul etmişse de bunun kısmı azamını telif ettiği bazı risalelerin tab masrafını vererek o risaleleri meccanen dağıtmak suretiyle yine millete iade etmiştir.
(**) Kimseye sual sormamak fakat her suale cevap vermek adetini de hayatı müddetince muhafaza ettiğine binler şahitleri vardır.
(***) Van evkafından medresenin hizmeti için almakta olduğu bir miktar yardım para ile talebilerini iaşe etmekte idi.
(****) Hayatının bu düsturunu da ömrünün sonuna kadar tatbik ettiler.