RİNAP’ın her hafta düzenli olarak gerçekleştirdiği programın bu haftaki konuğu Manisa Celal Bayar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Ümit Arınç oldu. Düzenlenen seminere Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan da katılım sağladı.
RİNAP toplantı salonunda düzenlenen seminerin moderatörlüğünü ise RİNAP Sekreteri Seyda Ünlükul yaptı.
Prof. Dr. Niyazi Beki: “İmanın hakikatlerini bilmek, ona göre ahlaklanmak bir tasavvuftur”
Tasavvufun bir hedef olduğundan bahseden RİNAP Başkanı Prof. Dr. Niyazi Beki, ahlakın önemine değindi. Beki; “Kur’an ve sünnetin öğrettiği ahlaktır. Bu ahlaka yetişmek için iki yol vardır. Birincisi tarikat yolu ikincisi hakikat yoludur. Tarikat bizatihi tasavvufun efendisi değildir. Tarikat tasavvufun bir yöntemidir. Bir de hakikat yolu vardır. Bediüzzaman burada hakikat mesleğini esas aldığını söylüyor. Hakikat mesleği önce Marifetullah’a bakar, Allah’a iman ve diğer iman esaslarını alır. İmanı güçlü olmayan birinin amel yapması çok zordur. Bir müceddidin öncelikli görevi iman esaslarını ders vermektir. İmanın hakikatlerini bilmek ve ona göre ahlaklanmak bir tasavvuftur. İman Marifetullah’tır, Allah’ın isim ve sıfatlarını öğrenmektir. Allah nasıl Gaffur’dur? Nasıl Rahim’dir? Nasıl Kerim’dir? Allah’ın isimlerini vahdaniyet içerisinde öğrenmektir.” şeklinde konuştu.
“Müslümanlar Allah’ın ahlakıyla ahlaklanır”
Müslümanların Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmayı esas aldığını belirten Beki, bu ahlaklanmanın iki şekilde olduğunu söyledi. Beki; “Birincisi Allah’ın sıfatlarını yaşamak, kendisinde göstermek. Mesela Allah Kuddüs’tür, istiyor ki her yer temiz olsun öyleyse insanın da hem maddeten hem de manen temiz olması lazımdır. Yani Allah’ın isimlerinin mümkün olan kısmını aynen uygulamak, mümkün olmayan kısımları ise ters orantılı olarak icra etmek. Buna Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmak deniyor.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ümit Arınç: “İslam dünyasında akıl ve imanı sentezleyen bir düşünürdür”
Seminere konuk olan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Ümit Arınç, Bediüzzaman Hazretlerinin vefatının 50. Yılı dolayısıyla, bazı akademisyenlerin Risale-i Nur ve Bediüzzaman Hazretleri hakkındaki beyanlarını anlattı.
Arınç; “Bunlardan birisi Prof. Dr. Hayrettin Karaman diyor ki; ‘Bediüzzaman’da üstün bir zeka yeterli bir ilim ve ilham vardır. Kur’an’a bu yetenekleri ve birikimiyle bakmış, onu asrın idrakine söyletmek için çalışmıştır. Kendisini takip edenlerin ihlaslı gayretiyle bu amacında başarılı olmuştur. Edebiyat Profesörü İskender Pala şöyle yazmış; ‘Bediüzzaman bu ülkeye insanların manevi dünyalarına hitap edebilecek eserler kazandırdı. Bediüzzaman bir dönemde böyle yaşamış, toplumda derin izler bırakmış. Dolayısıyla toplumun içinde bazı insanlar ondan ilham almaya devam ediyorlar. Bu bakımdan bir kanaat önderi olmak, bir yol gösterici olmak bakımından herkes tarafından takdirle karşılanmaktadır. Bediüzzaman bu ülkeye insanın manevi hayatına etki edecek eserler kazandırdı. Bu eserler dolayısıyla insanların kendilerini tanımaları daha kolay hale geldi. Said Nursi 20. Yüzyılda İslam dünyasında akıl ve imanı sentezleyen bir düşünürdür.” dedi.
Düzenlenen seminerde katılımcılara ‘Zamanımızda Bir Anadolu Evliyası Bediüzzaman Said Nursi’ ve ‘Said Nursi’nin Tasavvufi Görüşleri’ kitapları da hediye edildi.
Üsküdar Haber Ajansı