Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin doğduğu Bitlis'in Hizan ilçesine bağlı Nurs köyü
113
Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin doğduğu Bitlis'in Hizan ilçesine bağlı Nurs köyü, sonbaharın sonuna doğru geldiğimiz bugünlerde tefekkürlük manzaraları Batmanlı fotoğrafçı Tarhan İrtem'in tarafından çekildi.
213
İrtem, Van'ın Bahçesaray ilçe merkezinde bulunan ve Üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin 20. Sözün birinci makamının 3. nüktesinin haşiyesinde söz ettiği ve "Cennetten her an bir damla su akıtılıyor" dediği dağın dibindeki mağaradan çıkan tatlı ve berrak suyun doğal güzelliğini de fotoğrafladı. (İLKHA)
313
1876 tarihinde bu köyde dünyaya gelen Bediüzzaman, Emirdağ Lâhikasında yer alan bir mektubunda köyüyle ilgili bir hatırasını anlatır:
413
“Ben, on yaşında iken, büyük bir iftihar, hattâ bazan temeddüh (övünme) sûretinde bir hâletim vardı. İstemediğim halde pek büyük bir iş ve büyük bir kahramanlık tavrını takınıyordum.
513
Kendi kendime derdim: Senin beş para kıymetin yok. Bu temeddühkârane (övünme şaklinde), hususan cesarette çok fazla gösterişin niçindir? Bilmiyordum, hayret içindeydim.
613
Bir iki aydır o hayrete cevap verildi ki: Risale-i Nur, kablelvuku kendini ihsas ediyordu. Sen, âdi odun parçası gibi bir çekirdek iken, o firdevs salkımlarını bilfiil kendi malın gibi hiss-i kablelvuku ile hissedip hodfuruşluk ederdin.
713
“Bizim Nurs köyümüz ise, hem eski talebelerim, hem hemşehrilerim biliyorlar ki, bizim köyümüz, fevkalâde gösteriş ve cesarette ileri göstermek için temeddühü çok severdiler; güya büyük bir memleketi fetheder gibi kahramanâne bir tavır almak istiyordular.
813
Ben, hem kendime, hem onlara çok hayret ederdim.
913
Şimdi hakikî bir ihtar ile bildim ki: O mâsum Nurslu insanlar, Nurs karyesi; Risale-i Nur’un nuruyla büyük bir iftihar kazanacak; o vilâyetin, nahiyenin ismini işitmeyen, Nurs köyünü ehemmiyetle tanıyacak diye bir hiss-i kablelvuku ile o nimet-i İlâhiyeye karşı teşekkürlerini temeddüh suretinde göstermişler.
1013
1876 tarihinde bu köyde dünyaya gelen Bediüzzaman, Emirdağ Lâhikasında yer alan bir mektubunda köyüyle ilgili bir hatırasını anlatır:
1113
“Ben, on yaşında iken, büyük bir iftihar, hattâ bazan temeddüh (övünme) sûretinde bir hâletim vardı. İstemediğim halde pek büyük bir iş ve büyük bir kahramanlık tavrını takınıyordum. Kendi kendime derdim: Senin beş para kıymetin yok. Bu temeddühkârane (övünme şaklinde), hususan cesarette çok fazla gösterişin niçindir? Bilmiyordum, hayret içindeydim.
1213
Bir iki aydır o hayrete cevap verildi ki: Risale-i Nur, kablelvuku kendini ihsas ediyordu. Sen, âdi odun parçası gibi bir çekirdek iken, o firdevs salkımlarını bilfiil kendi malın gibi hiss-i kablelvuku ile hissedip hodfuruşluk ederdin.
1313
Bizim Nurs köyümüz ise, hem eski talebelerim, hem hemşehrilerim biliyorlar ki, bizim köyümüz, fevkalâde gösteriş ve cesarette ileri göstermek için temeddühü çok severdiler; güya büyük bir memleketi fetheder gibi kahramanâne bir tavır almak istiyordular. Ben, hem kendime, hem onlara çok hayret ederdim. Şimdi hakikî bir ihtar ile bildim ki: O mâsum Nurslu insanlar, Nurs karyesi; Risale-i Nur’un nuruyla büyük bir iftihar kazanacak; o vilâyetin, nahiyenin ismini işitmeyen, Nurs köyünü ehemmiyetle tanıyacak diye bir hiss-i kablelvuku ile o nimet-i İlâhiyeye karşı teşekkürlerini temeddüh suretinde göstermişler.”