Risale Haber-Haber Merkezi
Yeni Akit yazarı Abdullah Büyük, Bediüzzaman’ın “Dünya ne kadar ihtiyarlarsa, Kur’an da o nispette gençleşir” sözünün bir gerçeğin ispatı olduğunu söyledi.
"Kur’an bizim kulluk kitabımızdır" diyen Büyük, çeşitli İslam büyüklerini sözlerini aktardı. Büyük yazısını şöyle sürdürdü:
Hayatı nasıl yaşayacağımızı o belirler. Bununla da kalmaz, insana insanca yaşamanın farkını kazandırır. Yani, yapılacak amellerin farkında olarak yaşamayı öğretir.
Muhammed İkbal, veciz ifadesinde; “Yol kesenler, Kur’an okuyup öğrenince, yol gösterici oldular” der.
Kur’an hayatımızın uygulama kitabıdır. Çünkü o, hayatın tamamını kuşatmaktadır. Hayatımızın plan ve programını en ince noktasına kadar açıklar.
İmam Malik, “Bu ümmetin başı ne ile ıslah oldu ise, sonu da aynı şeyle ıslah olur” der.
Öyle ise, Allah’a inanan her insan, okuduğu ve duyduğu her ayeti ve sureyi, yeni nazil oluyormuş gibi okumalıdır ki, Kur’an’ın plan ve programına göre yaşadığımız ortaya çıksın. Ve “Kur’an bana, aileme ne diyor, topluma, hadiselere neler söylüyor?” inancı ile okur ve anlamaya çalışırsak, Kur’an’ın plan ve programına göre hareket etmiş olacağız ve Rabbimizle sıkı bir irtibatı gerçekleştirmiş olacağız.
“Dünya ne kadar ihtiyarlarsa, Kur’an da o nispette gençleşir.” Bediüzzaman’ın bu sözü, bir gerçeği ispatlamaktadır. Ne var ki Kur’an’ın, çizdiği plan ve programlardan günlük hayatımıza aktarmalar yapmadığımız için, kulluk kitabımız ile aramızda bir boşluk oluşmuştur. Bu boşluğu şahsi kanaat ve düşüncelerimizle dolduramayız.
Kur’an’ın plan ve programlarına uygun olmayan bir şekilde geçen bir günümüz, saatimiz ve hatta bir anımız dahi huzur, bereket, canlılıktan mahrum olarak geçecektir. Sonucunda Kur’an’ı hayatımıza yönlendirici olarak almaz isek hem dünyayı ve hem de ahireti elimizden kaçırabiliriz.
Böyle bir sonuçtan Allah’a sığınırız...