Haber: Kahraman Alpak
Fotoğraf: Bahadır Şahinler
Trabzon Risale-i Nur Enstitüsü tarafından düzenlenen panelin açış konuşmasını yapan Arif Emre Karpuz, fikri milliyetle insanın nefsine hoş gelen bir zevk, gaflete düşüren bir lezzet, uğursuz fayda sağlamayan bir kuvvet olduğunu belirtti.
BATIDA NİETZSCHE, İSLAM DÜNYASINDA İSE BEDİÜZZAMAN MİLATTIR
İ. Seyda Durgun’un yönettiği panelde konuşan Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan, 19. yüzyılda milliyetçiliklerin zıvanadan çıktığı, insanlığın felaketin içerisine çekilmek istendiği bir dönem olduğunu söyledi. Kaplan, “Tarihin dışına düşmüş durumdayız. Kurucu kaynak tefekkürdür. Fikriyat olmadan tatbikat olmaz. Fikir tatbikata geçmeli. Bediüzzaman’ın ortaya koyduğu tefekkür anlayışı insanlığın anlayışına, ufkuna sunulması gerekir. Batı uygarlığının söyleyeceği yeni bir şey söyleyemeyeceğidir. Nietzsche bu manada milattır. İslam dünyasında ise Bediüzzaman milattır. İslam batı düşüncesi içinde yaşadığımız burhanın nasıl aşılacağın çok nefis eser, metin ve pratik sunmuştur. Biz demokrasinin bittiği, demokrasinin olduğu bir çağda yaşıyoruz. Halkların toplumların hak arayışı yerine kitlelerin hız ve haz peşinde koştukları bir dünyanın eşiğine fırlatılmış durumdayız. Hız ve hazın hükümdar olduğu bir çağda yaşıyoruz. Şu an yamanma ve yaranma psikolojisi var. Bediüzzaman Hazretlerinin insanlığa sunduğu eserlerinin sadeleştirilmesi de bunun eseridir. Özünü muhafaza edememek de bizi çok tehlikeli yerlere götürebilir” dedi.
BEDİÜZZAMAN’IN ÇÖZÜM REÇETELERİNİ SUNMAYA BAŞLADILAR
Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Hamdi Aydın, birilerine günaydın demek istediğini söyleyerek konuşmasına başladı. Aydın, “Nihayet Bediüzzaman’ı anlamak, ona kulak vermek istiyorlar. Görmezlikten gelenler Bediüzzaman’ın çözüm reçetelerini sunmaya başladılar. Irkçılık, ırkçı yaklaşımlar milliyetçilikten çok daha fazla zedeliyor. Ülkenin bir yerinde yaşanan olaylar diğer bölgeleri de etkiliyor. Bölgede güvenliğin sağlanmaması diğer bölgelerde huzurlu olmamız mümkün değil. Bizi de huzursuz ediyor. Terör olaylarının kökeninde ırkçılık ırkçı yaklaşımlar yatıyor. Bu millet, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi hepimiz Müslümanız. Hepimiz İslam milletine tabiyiz. Bediüzzaman’ın yaklaşımıyla herkesin bir milliyeti vardır. Ancak farklılıkları zenginlik kabul ederek birleştirici noktası Müslüman oluşumuzdur” şeklinde konuştu.
ANAYASA VE BARIŞ SÜRECİNDE MUTLAKA ÜSTADA KULAK VERİLMESİ ZARURİDİR
Öğretim Üyesi ve TV Programcısı Doç. Dr. Cüneyt Gökçe, Bediüzzaman Hazretlerinin dinlenmediği için 100 yılın kaybolduğunu ifade etti. Gökçe, “Yıllarca cezasını çektik. İnşallah Üstadın söylediklerine kulak verilir bir daha yılları kaybetmemiş oluruz. Anayasa ve barış sürecinde mutlaka Üstada kulak verilmesi zaruridir. Toplumla paylaşıldığında makes buluyor. Hz. Üstad’dan bahsetmek toplum tarafından isteniyor” dedi.
Panel sonrası konuşmacılara Trabzon Risale-i Nur Enstitüsü tarafından plaket takdim edildi.