Vastan’ın tepeleri
Bediüzzaman’ın adı henüz Molla Said…
Yaşı kırka merdiven dayamış…
Vastan’ın tepelerine çıkıyor…
Çamlıca tepesi - (İstanbul)
Çamlıca tepesinde bir güzel köşkte yaşam…
Ne ala, mes’udane bir hayat imiş…
Yuşa tepesi - (İstanbul boğazı)
O sıkıldığında, bir kuru canını yanına alır, Yuşa tepesine kaçardı…
İnsanı dünyaya çağıran o kadar çok şey varken…
Şeyh San’an tepesi
Üstad, Şeyh San’an tepesine uğrar.
Dikkatle etrafı temaşa ederken, yanına bir Rus polisi gelir ve sorar:
Horhora bakan tepe – (Van)
Yekpare taştan ibaret bir medrese süslüyor karşıyı…
Savaşın ardından yıllar geçmiş, her şey değişmiş…
Dost ve akrabalar nerelere gitmiş?
Tepelice - (Çam dağı- Barla)
Ve sürgün yıllarında bir durak da Barla’dır…
Bu dünyada O’nu en çok anlayan bir Tepelicesi vardır,
Çınar ağacının tepesi – (Barla)
Üstad’ın evinin tam önünde…
Gölge ettin, serinlettin, tefekkür ettirdin...
İlhama yaklaştırdın Üstad’ı en tepende…
Adaçalı tepesi Emirdağ
Bir bahar mevsimiydi…
Üstad, garibâne, mütefekkirâne, seyahate gidiyordu...
Bir tepeciğin eteğinden geçerken parlak bir sarıçiçek nazarına ilişti…
Nurdan Huyut'un yazısı için TIKLAYINIZ