Ekrem Altıntepe'nin haberi
Yazar, gazeteci, sanatçı ve ilim adamları vefatının 50. yıldönümünde Bediüzzaman Said Nursî’yi ve Risale-i Nur Külliyatını anlatıyor.
Prof. Dr. Cihan Okuyucu:
Bediüzzaman hakkında fikir iradına kâfi malumatım olduğunu sanmıyorum. Yine de tanıdığım kadarıyla ve ihtiyat kaydıyla şunları söyleyebilirim:
Bediüzzaman her orijinal şahsiyet gibi yeni bir terkiptir. Onun şahsında mündemiç olan bu yeni terkip bilahare sevenleri ve takipçilerinde sosyal bir mahiyet kazanmıştır. Bu terkipte klasik olanla yeni olan uyumlu bir imtizaçla bir araya gelmiştir. Bu yüzden ona İslam’ın neo-klasiği demek sanırım yanlış olmaz.
19. yüzyıl birçok alanda olduğu gibi dinî anlayış bakımından da yeni arayışlar çağıdır. Ancak bu arayışlarda gelenekten beslenerek yeni ve küllî bir yorum yapmak ve buna toplumsal bir hareket niteliği kazandırmak sanırım Bediüzzaman’dan başka kimseye nasip olmamıştır. Eski anlayışa bağlı ulema günün ihtiyaçlarına cevap verememiş, bazı yeni arayış sahipleri de dinin esaslarına bağlılık konusunda savrulmalar yaşamışlardır.
Bediüzzaman’ın din kavrayışı esasa sıkı sıkıya bağlı kalmakla birlikte çağın anlayışına ve ihtiyaçlarına uygun ve halka indirgenmiş bir kavrayıştır. Bu yüzden rasyoneldir, fıkhî problemlerden çok inanç esaslarını ele alır ve bu yüzden yüzü halka dönüktür. Bu popüler özelliği şüphesiz külliyatın fikrî ve felsefî değerine halel getirmez. Bu itibarla önceleri daha çok halkın ilgi duyduğu bu eserler günümüzde aydınlar arasında büyük bir teveccühe mazhar olmaktadır.
Kısacası Bediüzzaman çağı ve çağın gerçeklerini okumuştur.
Moral Dünyası