Bediüzzaman’la görüşen Son Şahitlerden Mehmed Ali Şeflek vefat etti

RİSALEHABER

Bediüzzaman Said Nursi hazretlerini 1944 senesinde Emirdağ’da ziyaret eden, Nazili’nin sevilen simalarından Kur’an Kursu hocası Mehmed Ali Şeflek 28 Nisan 2020 Salı gecesi 94 yaşında vefat etti. Allah’tan rahmetler niyaz ediyoruz…

Ali Şeflek hocaefendi bugün Nazilli kabristanına defnedildi.

***

Ömer Özcan Ağabeyler Anlatıyor-3 kitabında merhum Ali Şeflek hoca efendiyi ve hatıralarını şöyle anlatıyor:

Merhum Ali Şeflek hocaefendi, 1926’da Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Hırka köyünde dünyaya gelmiştir.

Ezanların “Tanrı uludur, Tanrı uludur” diye okutulduğu, Kur’ân öğrenmenin öğretmenin, hatta evinde Arapça kitap bulundurmanın bile suç sayıldığı bir dönemde Kur’ân eğitimine başlamış hocamız... Nitekim Risale-i Nur okuyor diye, sorgusuz sualsiz hiç savunması dahi alınmadan kendisini müstafi addederler.

1944 yılında Üstad Bediüzzaman hazretlerine Emirdağ’da kısa bir ziyarette bulunan Ali Şeflek Hoca, Nazilli Kur’ân Kursu’na yıllarca emek vermiş ve diğer hocaların da gayretleri ile bu kurs zamanla bir ekol haline gelmiştir…

Hocaların hocası merhum Ali Şeflek’in, bugün emekli olmuş yüzlerce din görevlisi, imam ve müezzin talebeleri vardır.

Ali Şeflek hocadan sonra ziyaretine gittiğimiz Nazilli’nin işaret taşlarından Teyp Tâhir (Gürdere) Ağabey de, Risale-i Nur’u ilk defa 1955 yılında Ali Hocadan duyduğunu söyledi…

ALİ ŞEFLEK BEDİÜZZAMAN’I ANLATIYOR

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin adını duyuyor ve kendisini merak ediyordum. Emirdağ’da olduğunu öğrenince, 1944 senesinde bir ziyaretim oldu.

ÜSTAD’IN KONUŞMALARI YA ÂYET YA DA HADİS MEALLERİNDEN OLUYORMUŞ, NİTEKİM…

Emirdağ’ın Gömü Köyünde, Afyon’da aynı odada kaldığım hâfız arkadaşım İbrahim Köken vardı önce onun köyüne gittim. Oradan beraberce Emirdağ’a geçtik. Emirdağ’ın bir Çarşı Camisi vardır... Üstad’ın namazlara oraya geldiğini öğrendik ve biz de oraya gittik…

Vakit öğle… Ezan okunurken baktık Üstad Bediüzzaman Hazretleri heybetle geliyor… Bir general gelmiş gibi hemen bir dalgalanma meydana geldi. Herkes hareketlendi ve cemaat hürmetle yol açtı kendisine. Üstad namaz için caminin ser mahfiline, yukarıya çıktı.

Namaz kılınıp cemaat dağıldıktan sonra müezzin bizi yukarıya, Üstad’ın yanına çıkardı ve bizi takdim etti. Biz iki hâfız mübarek elini öptük. Bize; Kur’an’ın her bir harfinin on sevabı olduğunu ve okumamızı, okutmamızı söyledi, teşvik etti… Bu kadarcık sürdü ziyaretimiz.

Üstad’ın konuşmaları ya âyet ya da hadis meallerinden oluyormuş, nitekim bize söylediği söz de bir Hadisi-i Şerif meâlidir aslında…