Bediüzzaman'la hapishanede tanışmıştı

Bugün vefat yıldönümü olan, Son Şahitler'den Mustafa İnamlık'ı rahmetle anıyoruz...

Ömer Özcan'ın yazısı - RisaleHaber

1925 Tavas doğumlu Mustafa İnamlık, 1943 senesinde Denizli Hapishanesi’nde Bediüzzaman Said Nursi ve talebeleriyle beraber hapis yatmıştır. Başka bir suçtan içeri alınan Mustafa İnamlık, kaderin tebessümüyle, uzun ömrünün altı ay gibi kısa bir dönemini, “Asrın Bedisi” ile aynı çatı altında geçirmiştir. Her şeyi hapishanede fark eden Mustafa İnamlık, orada nur talebelerinden çok şeyler öğrenir ve manen çok istifade eder onlardan. Buna karşılık bu masum ve mazlum insanlara kol kanat gerer, rahat etmeleri için sahip çıkar onlara. Gerektiğinde, zulüm etmek isteyen gardiyanlara karşı efelik de yapar…

Tavas eşrafından merhum Mustafa İnamlık ile görüşüp hatıralarını aldıktan bir sene sonra, 19 Haziran 2010 tarihinde Tavas’ta vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmetler niyaz ediyoruz.

***

CUMHURİYETİ YIKACAKLARMIŞ DİYE HABER GELDİ

Denizli’nin Tavas ilçesinin Keçeliler köyünde, 1925 yılında dünyaya gelmişim. Zamanında köyden Tavas’a gelip bir benzinlik açtım, köyde tarlalarım da var. Şimdi yaşlanınca bu işleri çocuklarım yürütüyor.

Bediüzzaman’la 1943 senesinde Denizli Hapishanesi’nde beraber kaldık. Ben hapishaneye başka sebepten dolayı, onlardan önce girmiştim. Biz Denizli Hapishanesi’neyken “Cumhuriyeti yıkacaklarmış” diye bunları getirdiler. Cumhuriyeti yıkacaklarmış diye haber gelince, baştan bizde bir infial meydana geldi. Elli-altmış kadarlardı. Belki daha da fazla... Ben hapishanede bir buçuk sene yattım. Hocalar altı ay kadar kaldılar ve yine benden önce çıktılar.

“Y BÂKÎ ENTE’L-BÂKΔ KELAMINI ÇOK SÖYLERDİ

Bediüzzaman yalnız olarak, münferit kalırdı; yanına kimseyi vermezlerdi. Bediüzzaman’la görüşmek istesek, imkânı yok, bırakmazlardı. Biz kaçamak olarak kapıda görüşürdük. Teneffüse çıktığım zaman pencereden, kapıdan benimle konuşurdu. Bediüzzaman “Yâ Bâkî ente’l-Bâkî” kelamını çok söylerdi, bunu iyi hatırlıyorum. Bana “Karındaşım Mustafa” diye hitap ederdi. Zaten herkese kardaşım derdi. Herhangi bir yere çıktığımda benimle kapıda konuşurdu. Her gün traş olurdu. Saçları kulağının yumuşağına kadar uzundu. Sakalı yoktu, bıyıkları vardı. Siyaset sevmezdi. “Siyasetten, şeytandan kaçar gibi kaçın” derdi. Gösterişi hiç sevmeyen bir insandı. Çalım satan mağrur insanları sevmezdi.

BEDİÜZZAMAN BİR SAYFALIK YERE İKİ SATIRLIK YAZI YAZARDI

Ben Re’fet (Barutçu) Bey vasıtasıyla yazıları yazardım, yazım ince ve güzeldi. Bediüzzaman alfabeyi sonradan öğrendiği için, kocaman kocaman yazar, bir sayfalık yere iki satırlık yazı yazardı. Ben yazıları temize çekerdim. Benim yazdığım yazıları İstanbul’a gönderir kitap haline getirtirdi. Yazılan yazıları gardiyanlarla gönderirdi.

Bediüzzaman hiçbir zaman hurafeciliğe inanmayan bir insandı. Muskacılık, üfürükçülüğe çok karşıydı. “Allah’ın hiçbir kelamı insanlara garez olarak yaratılmamıştır” derdi. “Allah’ın kelamı yeryüzüne insanlara garez için inmemiştir. Bilicilik Allah’a mahsustur, Allah’tan başka hiç kimseye mahsus değildir” derdi.

KAVGA, DÖVÜŞ EDENLER ISLAH OLDU

Denizli hapsinde herkes birbiriyle çok samimiydi. Orada herkes ıslah oldu yani. Daha önce kavga, dövüş edenler ıslah oldu. Onlar gelince böyle şeyler birden kalktı. Hepimiz namazlı niyazlı olduk.

Bediüzzaman’ın suçu neydi; imana Kur’ana hizmetti. Ona mektup yazanı da tutup getirmişler. Demek ki bunlar bizim için gelmişlerdi.

O günlerin kıymetini bilemedik. Ama ölmeden önce Bediüzzaman’la ilgili hatıralarımı yazıp çocuklarıma da bırakacağım inşaallah. (Ömer Özcan Ağabeyler Anlatıyor-4)

www.RisaleHaber.com

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Nur Talebeleri Haberleri