Risale Haber-Haber Merkezi
Hindistan Kerala Üniversitesi'nden Bushra Beguum, Risale-i Nur'un insanları cehalet, zaruret, ihtilaf ve tedenni gibi barajlardan kurtardığını söyledi.
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen 11. Bediüzzaman Sempzoyumu'ndaki konuşmasında Beguum, dünyanın bugün yaşamakta olduğu sorunlar ve sıkıntılar karşısında Bediüzzaman Said Nursi ve düşüncelerinin çok ehemmiyetli olduğunu belirtere, "Risale-i Nur bize zayıflara ve mazlumlara karşı vaziflerimizi ihtar etmektedir. Beni şahsen etkileyen kısımlardan bir tanesi şudur: “Ben başıboş değilim ve vazifedar bir yolcuyum. Ben de onlar gibi ihtiyar ve zayıf olacağım.” dedi.
Barajlardan kurtarma gayreti gerçekten takdire şayandır
Beguum, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu düşünce kendi toplumundaki insanlara karşı beni daha çok anlayış ve hürmet göstermeye sevk ediyor. Bizim başıboş birer fert olmadığımızı bilakis bir toplumun azaları ve Allah'ın mahlukları olduğumuzu hatırlatıyor.
“Eğer muhabbet hakikatiyle bulunsa, o vakit adavet şefkate, acımaya inkılâp eder” manası bütün dünyaya yayılmalıdır. İnsanları cehalet, zaruret, ihtilaf ve tedenni gibi barajlardan kurtarma gayreti gerçekten takdire şayandır. Hayatın her alanında atalet yerine şevk ile hareket etmeyi ve çalışmayı vurgulamıştır.
Risale-i Nur'un iman, ilim ve şefkat esasları herhangi bir insanı dünyada barış ve huzurun tesisi için gayret ile çalışan bir unsura çevirir.
Risale-i Nur insanlar arasındaki farazi sınırları kaldırmanın yolunu gösterir
Risale-i Nur çok kültürlü bir toplumda nasıl yaşayacağımızı ve mübaşeret edeceğimizi, iyi geçinmeye olan ihtiyacımızı ve de küresel toplumda barışı tekrar tesis etmek için içtimai bağları güçlendirmemizin önemini bize öğretmiştir.
Özellikle iman yoluyla toplumdaki fertlerin arasında barış ve huzurun tesisi üzerinde durmuştur. Aslında bu sadece Müslümanların değil bütün insanlığın ihtiyaç duyduğu bir reçetedir.
Risale-i Nur bütün insanlığa rehber olabilecek ortak değerleri bize ders verir ve de insanlar arasındaki farazi sınırları kaldırmanın yolunu gösterir. Böylece küreselleşmiş bu çağda Bediüzzaman'ın fikirlerinin sosyolojik olarak çok alakalı olduğunu görmekteyiz.