Röportaj: Abdurrahman Iraz-İhsan Atasoy-Mehmet Ali Bulut-Abdülkadir Özsoy/Risale Haber
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM:
Üstadın talebeleri var, sizin gibi. Bu ağabeylerimizin durduğu bir çizgi var…
Şimdi bak, Üstadın yanında kalan talebeler Zübeyir ağabey, Sungur ağabey, Tahiri ağabey, Bayram ağabey, vs. Bunlara kimse kavuşmaz. Bunların makamı başka. Bak, düşün, yani bunlar Üstadın etrafında halka olmuşlar. Onlara kim kavuşacak. Biz, onların ayağının tozuna yüz sürelim. Ben Sungur ağabeyin ayağının tozu olamam. Üstadın yanında duran adamların makamı başka. Hepsini iyi biliriz. Sungur ağabeye bakalım. O’nun hizmetine kim kavuşacak. Gitmediği, Risale-i Nur okumadığı yer yoktur yahu Allah için.
Sungur ağabeye ayaklı Risale-i Nur diyoruz...
Gitmediği, okumadığı yer yoktur. Çoluk çocuğu olduğu halde. Zübeyir ağabeyin kimsesi yoktu. O tekti. Tahiri ağabey de öyle. Onun için onların makamına kavuşulmaz.
İFTİRAYA İTİMAT ETMEYECEĞİZ
Geçtiğimiz dört-beş yıl içerisinde Sungur ağabeye atılan bir iftira var, biliyorsunuz.
Biliyorum ama itimat etmiyorum, katiyen. Onların biz hizmetine bakacağız. İftiraya itimat etmeyeceğiz, yalan, deyin bırakın bir kenara. Olmaz. İnsandır, belki hata etmiş olabilir. Hangimiz hata yapmıyoruz? O bakımdan bu yalanlara bakmadan, onların hizmetine bakmamız lazım.
Makam yüceliği veya makam birlikteliği, iman birlikteliği dünyevi bir meselede üslubun birlikteliğini zorunlu kılar mı? Makam ve meşrep birlikteliği dünyevi bir meselede üslup birlikteliğini icap eder mi? Ayniyet yapmaları mı gerekiyor? Yani dolayısıyla makamı çok yüce olan bir insanın dünyevi bir meselede başka birisiyle ters düşmesi mümkün mü?
Mümkündür. Bir arif-i billâh diğer bir arif-i billâh ile ters düşmesi olur, mümkündür.
Düştüğü zaman makamlarından düşmez mi?
Hayır.
Genel anlamda Aşere-i mübeşşere birbirleri ile savaşmışlar. Bunların hiçbirisi cennetlik olmaktan bir şey kaybetmediler. Dolayısıyla dünyada üslup ediş, bir meselenin nasıl izah edileceğini noktasında ihtilaf, makamlarını düşürmez.
Yok, hayır.
Meseleye böyle mi bakmak gerekiyor?
Öyle bakmak gerekiyor. Dedim ya onların makamlarına kimse yetişemez. Biz, onların ayağının tozu olamayız. Nefsime söylüyorum ben bunu. Yeminle söylüyorum bunu.
BEKİR BERK AĞABEYE KARŞI SUİKAST HAZIRLAMIŞLAR
Siz, canlı tarihsiniz. “Zübeyir ağabey benimle istişare yapardı, bana danışırdı, hep olayları biliyorum” dediniz. Sungur ağabeyin uğradığı iftira ile Bekir ağabeyin uğradığı iftiranın ikisi de aynı. Sungur ağabeyin uğradığı iftirada şu var. Bu iftiradan önce ben okumuştum. Bir tane gazete var, sahibi de bir partinin sahibidir. Gazetede Sungur ağabey ile ilgili bombardımana başlamışlardı, arkasından bu olay patladı. Yani Sungur ağabeyin aleyhinde çok acayip yazılar yazıyorlardı. O gazeteleri okudum. Bundan altı-yedi sene kadar önce. Ve hemen arkasından Sungur ağabeyin bu iftirası patladı. Orada şöyle düşündük, devlet Nur talebelerini birbirine düşürmeye çalışıyor. Ve netice de öyle oldu. Bekir ağabeyde, zahiri sebebi herkes biliyor, perde arkasında ne vardı? Devlet, neden Türkiye’den göndermek istedi? Nurcuların gözünde düşürmeye çalıştı?
Fesubhanallah…
Onu böyle bilmek lazım. Bekir ağabeyin hizmeti yere göğe sığmaz. Bekir ağabey, nadir bir insan idi. Büyük bir insan idi. Benim kadar Onu kimse bilmez. Çok şeylerine şahit oldum. Mesela bir şey anlatayım. Tortum’da Mehmet Taş diye birinin mahkemesi var. Erzurum’a geldi, mahkemeye gidecek. İftar ettik akşam Hacı Süleyman’ın evinde. Hacı Süleyman Efendi de bize bir cip buldu. O zaman hiçbir şeyimiz yoktu. Kıştı. Kar yağıyordu. Battaniyeler getirdi, bizi sardı sarmaladı
GREYDERİ ALLAH GÖNDERDİ
Nereye gidiyorsunuz?
Hiç şevkini bozmadı yani?
Aman aman aman. Büyük adam idi. Onların her hareketlerinde büyük hikmetler vardır. Hani melekler yemezler, içmezler, doğmazlar, doğurmazlar, asla günah işlemezler. Öyle değil mi?
Evet
Müminler günah işler mi? Tonlarla. Şimdi Cenab-ı Hak, tonlarla mümini mi çok seviyor? Melaikeyi mi çok seviyor? Kimi çok seviyor? Müminleri çok seviyor. Neden bu? Çünkü müminler günah işlerler, Allah’tan af dilerler. Allah affeder ki Allah’ın Ğafur ismi insanlarda tecelli etsin. Hikmeti bu. Bunu anlamak lazım.
(Devam edecek)