Türkan Yılmazer'in haberi
Beyin-Sinir-Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Candan Hundemir, narkozsuz (epidural anestezi ile) bel ameliyatının giderek yaygınlaşmaya başladığını söyledi. Hastanın bacaklarında hareketliliğin korunduğu ameliyat sırasında, en büyük avantaj hasta ile birebir iletişim kurulabilmesi. Hundemir, ameliyattan hemen sonra yeme-içmenin serbest olduğunu, 2 saat içinde yürümeye başlayan hastanın aynı gün taburcu edildiğini de ifade etti.
Her bel ve boyun ağrısının fıtık anlamı taşımadığını, fıtıkların da yaklaşık yüzde 95'inin ameliyat dışı yöntemlerle tedavi edilebildiğini de anlatan Hundemir, 'Bu yöntemler arasında; istirahat ve ilaç (ağrı kesici ve kas gevşetici) kullanımı, kilo verme, tam ortopedik yatak önerilmesi, yürüyüş, yüzme, egzersiz, fizik tedavi sayılabilir' diye konuştu.
Mikrocerrahiden sonra dünyada narkozsuz yani epidural anestezi ile bel ameliyatının yaygınlaşmaya başladığını da söyleyen Hundemir, yöntemi şöyle anlattı:
'Bir anestezi uzmanı hekim belin uygun bir bölgesinden özel iğne ile kıl gibi ince bir kateteri, kemik ile omurilik zarı arasına yerleştirir, buradan birtakım ilaçların verilmesi ile ameliyat edilecek bel bölgesinin uyuşmasını sağlar. Bacağa gelen sinire en ufak bir temasta, hasta bacağında ağrı veya bir elektriklenme olduğunu ifade eder, sinire hasar verme olasılığı neredeyse sıfıra indirgenmiş olur. Hasta açısından avantajları; doktorunun ameliyatını gerçekleştirdiğini bilmenin verdiği güven ve rahatlama duygusu, müzik dinleme, sohbet edebilme, hatta telefonla görüşme, dergi-gazete okuma konforunun olması, genel anestezinin riskli olduğu hastalıklara (kalp Hastalıkları, astım, diyabet, yüksek tansiyon, böbrek yetmezliği vb.) sahip olanlarda, aşırı kilolularda daha güvenli bir ameliyat sağlamaktadır. Ameliyattan hemen sonra yeme-içme serbesttir. Hasta 2 saat içinde yürütülebilmekte ve aynı gün taburcu edilebilmektedir.'
MİKROSKOPLA AMELİYAT
Günümüzde bel fıtığı ameliyatlarının mikroskopla yapıldığını da belirten Hundemir, bu yöntemi şöyle açıkladı: 'Mikrocerrahi teknikte 1 santimetrekarelik bir yerden girilir. Daha az doku hasarı olur, yara iyileşmesi çabuk ve mükemmele yakın olur. Pansuman ve dikiş alma sorunu olmaz. Hasta hızlı bir şekilde ayaklanabilir ve yine kısa bir sürede normal ev ve iş yaşamına dönebilir. Fıtığın tekrarlama (% 2'nin altında) ve yara sahasında enfeksiyon gelişme (yaklaşık % 0,5) riski düşüktür. Cerrahiye bağlı istenmeyen durumlar mikrocerrahi teknikte bariz şekilde (% 0,5'in altında) düşük olup, bu da hasta açısından oldukça konforlu ve güvenli bir ameliyat anlamına gelmektedir.'
Akşam