Bir müddet önce bir yazımda semtimizde açılan mülk dershanenin açılış hikayesini anlatmıştım. Açılışın hayli güzel ve heyecanlı olduğunu sizlerle paylaşmıştım.
Maşallah bulunduğum bu semtte hizmetler aynı heyecanla devam ediyor
“Bir şey nasıl başlarsa öyle devam eder” diye bir darb-ı mesel vardır. İşte açılışı yapılan bu dershanede bir kez daha bunun hakikat olduğunu gördük.
7/24 saat açık tutuluyor. Namaz vakitlerinde çevredeki esnaf gelip namaza iştirak ediyor. Haliyle her namaz sonrası ayrıca namaz dersinin de yapılması manevi atmosferi kuvvetlendiriyor.
Aynı zamanda yeni insanların gelmesine ve Risale-i Nurlarla tanışmasına vesile oluyor. Yeni tanışanların şevki ise bir başka oluyor.
Bunlardan birini önceki yazımda size hikaye etmiştim. Levent usta… Levent usta artık bizim vazgeçilmez kırk senelik dava arkadaşımız. Mobilya hususunda da ne lazım olsa ona müracaat ediyoruz.
Bu yazımda iki Volkan’dan bahsetmek istiyorum. Bacanak Volkan’lar.
Dershanemizin açılışı semtteki Nur Talebeleri arasında duyulmuş olacak ki, eskiden derslere gitmiş ama bir müddet iş güç nedeniyle ara vermiş bir kardeşimizi harekete geçirmiş. Hanımının da teşviki ile bir Cuma akşamı almış oğlunu ve bacanağını derse gelmiş.
Dershanedeki ihlas, karşılayanların samimiyeti ve dersin halisiyeti ile adeta daha ilk derste bacanağı ile çarpılmışlar.
Sonraki hafta bacanak gelmemişti bir kardeşimiz sordu “neden gelmedi” diye.
“Bu gün o nöbetçi o nedenle gelemedi.”
“Peki nasıl buldu geçen hafta dersi gayet dikkatle dinliyordu.”
“Çok memnun kalmış eve gittiğinde hanımı sormuş “bey bu akşam derse gittin ne anladın, nasıl buldun” diye…
O da “hanım dersten çok şey anladım anlamasına ama dersten ayrı çok önemli bir şeyi daha fark ettim, o da ben bu güne kadar boş yaşamışım, benim bir hiç olduğumu anladım” diye itiraf etmiş. “İnşallah bundan sonra ciddi devam edecek. Namaz kılmıyor. Biz bu güne kadar namazla ilgili bir şey demedik sanırım bundan sonra ona da başlar.”
Bu dershanenin kısa zamanda buna benzer çok meyvesi oldu ve oluyor. Mesela bir diğer kişi bizim komşumuzun oğlu Yunus. Yunusu daha bebekliğinden tanırım her gördüğümde içimden “bu çocuğun simasında nuraniyet var. İnşallah biri vesile olur da Risale-i Nurları tanır. Nur talebesi olur” diye dua ediyordum. Geçen Pazar baktım bir arkadaşı ile dershanenin bulunduğu apartmanın kapısından içeri giriyor. Ben eve gidiyordum. O akşam talebe dersi vardı. Gençler organize ettiği için işlerine karışmayayım diye ayrılmıştım oradan. Ama oğlum Ömer de derse gittiğinden ona sordum. “Yunusu gördüm dershanenin apartmanına girdi. Derse mi gelmişti?” diye sordum “evet baba derse gelmişti annesinin bir arkadaşı tavsiye etmiş.” Nasıl sevindim anlatamam. Demek dualarım onun hakkında kabul olmuş. Her neyse bunun gibi birçok hadise var. Hepsini burada anlatmam zor.
Yalnız şunu sizinle paylaşmalıyım. Malum halis niyetin kerameti her zaman görülmüştür. İşte burada da halis bir niyet var ve o kerameti burada da gördük. Şöyle ki,
Bir yıl önce kiradaki bir dershane ile hizmetler yürüyordu. O zaman mülk dershane alınmasına karar verildiğinde en büyük neden kirayı karşılamanın zorluğu gösteriliyordu. Oysa şimdi dershane alındı ama hizmet o kadar inkişaf etti ki, o kira olan dershaneyi kapatamadılar. Aksine daha geniş ve daha güzel bir yere taşıdılar. Şimdi orada da hizmet tüm hızıyla devam ediyor. Gençlere yönelik talebe ağırlıklı hizmetler. Yüze yakın talebenin dönüşümlü olarak gelip gittiği bir hizmet mekânı olmuş.
Yani anlayacağınız semtimizde dershanemiz bir iken iki oldu ve yakında üçe çıkmaması için hiçbir neden göremiyorum. Buradaki kardeşlerimizin ihlâsı daha bir çok mekanın açılacağına neden olacaktır. Çünkü bu hakikat açık ve net bir şekilde görülüyor.