Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Mücadele Suresi 21-22. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
21 . Allah, (Levh-i Mahfûz’da): “Celâlim hakkı için, ben muhakkak gālib geleceğim, peygamberlerim de!” diye yazmıştır. Çünki Allah, Kavî (çok kuvvetli olan)dır, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir.
22 . Allah’a ve âhiret gününe îmân eden bir topluluğun, babaları veya oğulları veya kardeşleri veya akrabâları bile olsalar, Allah’a ve Resûlüne karşı gelen kimselerle dostluk ettiklerini (göremez, onları o hâlde) bulamazsın! (*) İşte onlar ki, (Allah) kalblerine îmânı yazmış ve tarafından bir ruh (ilâhî bir yardım) ile onları kuvvetlendirmiştir. Ve onları, içlerinde ebediyen kalıcı oldukları, altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyacaktır. Allah onlardan râzı olmuştur ve (onlar da) O’ndan râzı olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın tarafdarlarıdır! Dikkat edin! Şübhesiz ki Allah’ın tarafdarları, gerçekten kurtuluşa erenlerdir!
(*) “Kâfirlerin, Müslümanlara ve ehl-i îmâna ve ehl-i Kur’ân’a düşman olmaları küfrün iktizâsındandır (gereğindendir). Çünki küfür, îmâna zıddır. Maahâzâ (bununla berâber) Kur’ân, kâfirleri ve âbâ ve ecdadlarını (baba ve dedelerini) i‘dâm-ı ebedî (sonsuz Cehennem azâbı) ile mahkûm etmiştir. Binâenaleyh Müslümanlarla ülfet ve muhabbetleri (dostluk ve sevgileri) mümkün olmayan kâfirlere muhabbet, boşa gider. Onların muhabbetiyle karşılaşılamaz. Onlardan meded beklenilemez.” (Mesnevî-i Nûriye, Habâb, 75)