Ben orda yoktum…

Misafir Kalem

Nur talebesi olmak  çok kolay gibi gözüküyor. Enaniyet bırakılacak, hizmette ileri, ücrette geri olunacak, hüsn-ü zanla yaklaşacaksın herşeye, makam ve mevki gözetmeyeceksin, çok büyük bir lezzet-i ruhani beklemeyeceksin, mesleğini SİYASETE ALET etmeyeceksin  ve dahası…

Bu mesleğin içine girdiğimden beri etrafımda sayıklanan bu cümlelere çok yabancıydım. Ben nur talebesiydim. Dahası var mıydı? Benim için o zamanlar yoktu. Ben hep ‘Sözler’de geçen, sağ yolun yolcusuydum. Enaniyet mi? O zaten yoktu. Hizmette en ileri bizdik. Gerisi fasa fisoydu. Sonra bir de talebelerimiz vardı. Benden daha iyi bir abi olabilir miydi? Hayır olamazdı. Zaten risaleleri en iyi anlayan da bizdik. Bizsiz hizmet de olamazdı.

Daha sonraları bize bir abimiz özel olarak dersler yapmaya başladı. Benim için dersler formaliteydi zaten. Ama bu dersler biraz farklıydı. Git gide garip bir hal almaya başlamıştı. Sanki abi başka bir kitaptan ders yapıyordu. Anlattıkları ve okuduğu yerler sanki başka alemlerden bahsediyordu. Daha da dikkatle dinlemeye başladım. Her bir derste hayretler içerisinde kalıyordum. Risale-i Nurlarda gerçekten bunlar yazıyor muydu? Dönüp bir de ben baktım. Şaşkınlığım neredeyse iki katına çıkmıştı. Sanki Risale-i Nurları hiç okumamıştım. Okudukça, her satırda utanıp, kızarıyordum. Bu cümleler buraya nereden geldi diye sormaya başladım kendi kendime. Aslında o cümleler orda hep vardı. Ama ben, orda yoktum…

Hizmet rehberini okumaya başladığımda kafamı sokacak delik bulamadım. Enaniyet desen var, ücrette en ileri kimdi? BEN! Su-i zan almış başını gitmişti zaten. Kafamdaki kurguladığım makamdan hiç inmemiştim. Şimdi bunlar da neyin nesiydi?

Uhuvvet Risalesini okuduğumda daha da utandım. Neydi o öyle? Üstad tüm haysiyetini kardeşleri için, hizmet için feda etmeye hazırdı. Ben ise gururumdan ve kibirimden küstüğüm abilerle barışmaz, bana haksızlık yaptığını zannettiğim kişilere, aynı mesleğimden bile olsa düşmanlık ederdim. “Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur” diyordu Üstad. Evet evet bu cümle bir yerlerden tanıdık geliyordu. Ama bir saniye bizim mesleğimiz muhabbetmiş. O zaman benim işim gerçekten zor. Ben mesleğimi de bilmiyorum. Aslında ezberleyip slogan haline getirdiğim cümleleri dönüp anlamaya çalışsaydım, önce kendimi düzeltme ve mesleğimi daha iyi tanıma fırsatı bulabilirdim.

Düşüncelerime son noktayı bir çivi gibi çakan İhlas Risalesi oldu.  Lafı dolandırmadan söyleyeyim; SAMİMİ OLMADIĞIMI ANLADIM !

Peki bunlar nur talebesinin özellikleriyse, ben bu güne kadar neydim? Ya da bu konular hiç anlatılmamış mıydı? Aslında anlatılan hep bu konulardı. Peki o zaman ben nerdeydim? Oralarda bir yerlerde olmam lazım. Hayır! Ben, orda yoktum. Bedenim orda gezmekte iken ben, başka alemlerde dolaşıyordum.

Eğer nur talebesi olmak istiyorsam nefsimi, enaniyetimi, gururumu ve dahasını feda edecektim. Hem de bir çırpıda! Nefsimin bu zamana kadar gemlenmeyişi, beni bunları yapmanın imkansızlığı vartasına düşürmekteydi. Sonra bir de baktım ki herkes böyle feda etse, oluşan ortamda kim yaşamazdı ki. Aslında başta zor olan bu meslek, zarif ve ince bir meslekti. Zor olmasaydı zaten herkes burada olurdu. Önemli olan feda edebilmekti.

Şimdi gerçekten anlıyorum ki, nur talebesi olmak gerçekten kolay bir iş değil. Ama bunun yanında, anlayarak ve yaşayarak gittiğiniz bu yolda fedakarlık edeceğiniz şeylerden kazanımlarınız, insanların razı olması değil, Allah’ın razı olmasıdır. Eğer bu noktayı iyi kuşatabilseydim, nefse zor gelen bu mesleğin, aslında ne kadar cazip olduğunu anlamış olurdum.

Cehaletten ve onun getirdiği gururdan, içindeyim zannettiğim mesleğin kıyısında bile oturamamışım. Aslında hizmet benle ya da bensiz yoluna devam ediyormuş. Ve hayatımda en büyük hatalardan birisi de Risale-i Nur okumamakmış…STarg

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (21)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.