İzmir'de yaşayan N.K., 10 Aralık 2019 tarihinde rahatsızlanan kızı D.A.'yı Ege Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'ne götürdü. N.K.’nın kızıyla ilgilenmesini istediği doktor K.H., "Birazdan sizinle ilgileneceğim. Öncelikli acil hastalara bakmam gerekiyor" diyerek karşılık verdi.
İddiaya göre, bunun üzerine N.K., "Kızıma önce bakacaksın. Sen kim oluyorsun da karar veriyorsun? Benim vergilerimle maaş alıyorsun" diyerek, bağırmaya başladı. 'Beyaz kod' kullanan doktor K.H., kendisine hakaret ettikleri gerekçesiyle N.K. ve kızı D.A.'dan şikayetçi oldu. Şikayet üzerine anne-kız hakkında dava açıldı.
Hakim karşısına çıkan N.K., verdiği ifadede pişman olduğunu belirtip, "Hakaret etmek amacıyla söylemedim. Zaten benim vergilerimle maaş aldığı da doğru. Haksızlığa uğradığımı düşündüğüm için söyledim" diyerek beraatini talep etti. Mahkeme, N.K.'nın sözlerinin hakaret kapsamında değerlendirirken, sanığın 304 gün adli para cezasına çarptırılmasına hükmetti. D.A. ise beraat etti.
'EMSAL NİTELİĞİNDE KARAR'
Doktor K.H.'nın avukatı Alperen Cihan Çetinkaya, alınan kararın emsal nitelikle olduğu söyledi. Çetinkaya, "Yargıtay'ın bu tarz konularda verdiği beraat kararlarının çok fazla olduğunu biliyoruz. Çünkü bu cümlenin hakarete tabi olmadığını iddia edenler çok fazla. Bu kararı baz alıp ilerleyenler de oldu. Ancak bu kararın emsal oluğunu düşünüyoruz. Zihinlerde bu cümlenin ağır eleştiri kapsamında değerlendirilmesi kısmının silinmesi gerekiyor. Kamu çalışanlarımıza karşı kullanılan polislerimize kullanılan bu cümlenin suç teşkil etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu cümle şeref ve saygınlığı rencide ediyor" ifadelerini kullandı.
Kararla birlikte vatandaşların bu cümleyi söylerken bir kez daha düşüneceğini savunan Çetinkaya, "Bu cümle ağır eleştiri kapsamında değerlendirildiği için her önüne gelen kişi 'Ben hakaret etmedim' diyerek işin içinden çıkabiliyordu. Bu tarz konuların daha fazla mahkemelere taşınmasını ve emsal kararların artması gerektiğini düşünüyorum. Bu şekilde görevi başındaki polis, asker veya doktorlarımızın, bu hakaretlere maruz kalmamasını sağlayabiliriz. Belli bir süre sonra vatandaşlar da bu tarz sözleri bu kadar rahatlıkla sarf etmemeye başlayacaklardır. Manevi tazminat davası da açacağız" diye konuştu.
dha